HADRİANOUPOLİS ANTİK KENTİ

Hadrianoupolis antik kenti, Karabük’e bağlı Eskipazar ilçesinin 3 km. kadar batısında oldukça geniş bir alana yayılmış. Karabük Üniversitesi tarafından kazı işleri devam etmektedir.

Hadrianoupolis, Paphlagonia bölgesinin güney bölümünde Bithynia ve Galatia sınırlarına yakın bir yerde yer alıyor. Antik kaynaklarda, Hadrianoupolis’ten söz edilmemekle birlikte, Strabon, kentin etki alanı içindeki Kimistene’den  bahsetmektedir.

En eski adı, Caesarea Proseilemmentiai. M.Ö. 5-6. yüzyıllarda Galatia eyaletinde kısa adı, Caesarea yani kayzer kenti. M.S. 136 yılında Galatia konsülü Julius Scapula, kenti kendine bağlamış. M.S. 2. yüzyılda, kentin adı Caesarea Hadrianoupolis olarak değiştirilmiş. İmparator Hadrian bu kente hiç gelmemiş. Ancak, kentin imarı için Hadrian’dan mali yardım almak amacıyla, kentin adında değişiklik yapıldığı düşünülüyor.

Bilindiği gibi, Roma döneminden Doğu Roma (Bizans) dönemine geçerken, bu topraklarda inançta da büyük bir değişiklik oldu ve  paganizmden hristiyanlığa geçiş yaşandı. Burası da, Aziz Stylianos Alypius’un gayretleriyle hac yeri olan bir dinsel merkez haline gelmiş. İmparator Justinianus döneminde bishopluk (piskoposluk) merkeziymiş. M.S. 727 lerde komşusu Gangra (Çankırı) arap akınlarına maruz kalınca, Hadrianaupolis terkedilmeye başlanmış.

 

Hadrianaupolis antik kentindeki kazılar, Karabük Üniversitesi Arkeoloji bölümü tarafından yürütülüyor. Kilise A, Kilise B, Hamam A, Hamam B ve bir Roma Konutu ortaya çıkarılmış, kısmen kazılar devam ediyor. Kilise B’de büyük bir taban mozaiği ortaya çıkarılmış ve çatı örtüsü ile koruma altına alınmış. Kilise C ve Güney Nekropolünde kazı çalışmaları devam ediyor.

Kilise A’nın  M.S. 5-6. yüzyıla ait olduğu tahmin edilmektedir. Taban mozaiğinde hayvan figürleri varmış. Nuh’un Gemisi, ya da Cennet Bahçesi Hayvanları adı verilmiş. Koruma amacıyla üstü kumla kaplanmış. Bu nedenle göremedim ve fotoğraflayamadım.

Kilise B’de cella bölümünün bulunduğu tabanda (nao) büyük bir mozaik bulunuyor. Dış şartlardan etkilenmesin diye, üstü çelik konstrüksiyon çatı ile örtülmüş. Mozaik oldukça büyük ve ırmakları simgeleyen betimlemeler var. Eski Ahit’in (Tevrat) Yaratılış (Tekvin) bölümünün 2. Bap’ında adı geçen  Pişon  (Pishon), Gihon (Geon), Dicle (Tigris) ve Fırat (Euphrates) ırmaklarının adları ve  insanların ellerindeki bereket boynuzlarından (cornucopia) akan ırmaklar, mozaiğin ana figürleri.

Hadrianaupolis’e giderken uzaktan taş ocakları görünüyordu. Anıtkabir’de kullanılan travertenler bu ocaklardan çıkarılmış.

Görünen o ki, geniş bir alana yayılmış olan antik Hadrianaupolis’in belki yüzde 10 u ancak kazılmış. Önemli bölümü toprak altında. Ödenek yetersizliği nedeniyle kazı yavaş ilerliyor. Bütün bunlara rağmen,misyoner ruhu ile kazı çalışmalarını yürüten kazı heyetini kutluyorum.

Her zaman olduğu gibi, kazı alanında çektiğim fotoğraflarım, aşağıda ”Görseller” bölümünde bulunmaktadır.

GÖRSELLER:https://photos.app.goo.gl/VxeCNRiYXUfm7rDR7

1 comments

Yorum bırakın