Mimar Vedat Tek, Türkiye Cumhuriyetinin ilk eğitimli mimarı olarak kabul ediliyor. Birinci Ulusal Mimarlık akımının, Mimar Kemalettin’le birlikte, temsilcisi. 1873 yılında İstanbul’da doğmuş ve 1942 yılında, İstanbul’da ölmüş.

Mimarlık eğitimini, Paris’te, Ulusal Güzel Sanatlar Okulu’nda (Ecola Nationale Des Beaux Arts) tamamlamış. 1905 yılında Posta ve Telgraf Nezareti baş mimarlığı görevine atanmış. Bu görevdeyken, İstanbul Sirkeci’deki Posta ve Telgraf Nezareti binasını (Büyük Postane) gerçekleştirmiş. 1909 da Padişah Mehmet Reşat tarafından Saray Baş Mimarlık görevine getirilmiş. Bu dönemde de Sultanahmet’deki Tapu ve Kadastro binasını yapmış.

Ankara’da ikinci Meclis binası ve karşısındaki ters soğan kubbeli Ankara Palas, onun eseridir. Ancak Ankara Palas,  daha sonra Mimar Kemalettin tarafından tamamlanmıştır.

Osmanlı-Türk mimarisinin temel ögeleri olan kemer, kubbe, detayda saçak ve çinili duvarlar kullanarak Birinci Ulusal Mimarlık akımının öncüsü olmuş.

Yüksek Mühendis Mektebinde (İstanbul Teknik Üniversitesi) ve Sanayi-i Nefise Mektebinde (Güzel Sanatlar Akademisi/Fakültesi) dersler vermiş.

Mimar Vedat Tek, Kastamonu Valilik (hükümet konağı) binasını da tasarlamış ve gerçekleştirmiş. Kastamonu Valiliği; bir vefa borcu olarak Mimar Vedat Tek’in adını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla, Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi’ni oluşturmuş. Kentin batısında ve stadyumun arkasındaki yamaçta bulunuyor.

Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi; Cumhuriyet Evi, Şapka Müzesi, Dantel Müzesi, Atatürk Sergi Salonu, Bebek Evi, Resim Galerisi’nden oluşuyor. Ayrıca Kastamonu evleri örnek alınarak yapılmış bir otel de var. Bir de yörenin köylerinden sökülüp getirilmiş ve alan içinde tekrar kurulmuş, ahşap yapılar var. Bunlar; serender, ambar ve değirmen. Avluya; ahşap kedi, kuş, horoz gibi oymaların ve heykellerin yanı sıra alçıdan yapılmış aslan ve karaca heykelleri de konulmuş, sergilenmek üzere.

Merkezdeki Serender oteli ve restoranı, kış sezonu olması nedeniyle kapalıymış. İçine giremedim. Hemen bitişiğinde Değirmen yer alıyor. Değirmen ayağının (su kanalı) üzerine küçük bir köprü yerleştirilmiş. Köylerden getirilen Serender ve Ambar; ana girişin sol tarafına yerleştirilmiş.

Avludaki heykellerin arasından geçerek Kültür Merkezi binasına yöneldim. Bu bina, Atatürk Sergi Salonu, Bebek Evi ve Resim Galerisi olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Atatürk Sergi Salonunda Azerbaycanlı ressam ve heykeltraş Adalet Bayramoğlu’nun Atatürk (sözleri) temalı 13 adet röliyefi bulunuyor.

Cumhuriyet Evi‘nde ise, çeşitli dönemlere ait silahlar ve yerel kıyafetler sergilenmekte.

Cumhuriyet Evi’nin bitişiğinde Şapka Müzesi yer almaktadır. Bu müze, Atatürk’ün; ülkede kılık ve kıyafetin batı normlarına uygun hale getirilmesi amacıyla, 1925 yılında Kastamonu’da şapka giymesiyle ilişkili olarak hazırlanmış. Müzede, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kullanılmış olan kadın ve erkek şapka ve başlıklardan 1500 adeti sergileniyor. Sergilenenlerin arasında politik önem kazanmış şapkalar da var, Türkiye Cumhuriyetinin başbakanlarından Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’in şapkaları gibi. Kadın şapkaları arasında gelin başlıkları da var. Bir köşede de dünya başlık örnekleri sergileniyor.

Kültür ve Sanat Merkezine zenginlik katan bir diğer müze, Dantel Müzesi. Danteller; sadece Kastamonu yöresinden değil, diğer yörelerden de var. Hatta, Kuzey Kıbrıs’tan Lefkara işi denilen bir örnek de sergilenenler arasında. Bu koleksiyon. Doç. Dr. Tomris Yalçınkaya tarafından bağışlanmış.

Kastamonu Valiliği , çok güzel bir iş yapmış. Geçmişimizin unutulmasını önleyecek ve tarih, kültür ve sanatımızı gelecek kuşaklara aktaracak bir müze. Kastamonu’ya zenginlik katan bu müze, mutlak görülmesi gereken yerler arasında.

GÖRSELLER:https://photos.google.com/share/AF1QipNl1AZKVTyVxMS6VenUNcAb9ZNDwfoDH-gjuneCEOPHnp1nozA-WT9_1T5p-ohGEw?key=em9YOXFZRHdFdHZnT3RCT2VXMnV3UTVvaGpiRW5B