PTT PUL MÜZESİ, ANKARA

Babam, Ankara’nın Ulus semtinde Bankalar caddesi üzerinde bulunan T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünün tarihi binasında çalışıyordu. Zaman zaman beni de götürürdü. Koridorlarında dolaşır, tavan ve duvarlarındaki süslemeleri, vitrayları ve ortasında bulunan Merkez şubedeki hareketliliği seyrederdim. 1956 yılında, yine bir gün beni götürdüğünde, mesaisinin bitimine yakın, hemen karşıda bulunan Posta Sarayı’na gittik.

Posta Sarayı, Bankalar caddesi ile Posta caddesinin (Şehit Teğmen Kalmaz caddesi) köşesinde bulunuyordu. Ankara’nın 1. Mimarlık dönemine ait olan Posta Sarayı binası, 1925 yılında yapılmış. 50 yıllık bir ömürden sonra 1974 yılında yıkıldı ve yerine bugün T.C. PTT A.Ş. Genel Müdürlüğü olarak kullanılan bina yapıldı.

Posta Sarayının merdivenlerden giriş katına çıktık ve sağdaki koridor üzerindeki bir odaya girdik. Odadaki memur babama bir defter imzalatarak blok halinde posta pulları ile üzerinde pul resimleri basılmış, sonradan öğrendiğim damgalı ilk gün zarfları verdi. Posta pulunu biliyordum, ama bunun ne olduğunu bilmiyordum. Böylece, babamın bir pul koleksiyoncusu (filatelist) olduğunu ve pulların tedavüle çıkmadan abonelere pulların bu şekilde verildiğini öğrendim.

Posta pulları; posta zarflarının (gönderileri) ücretinin ödendiğini belirten, üzerlerinde resim, desen ve motif bulunan, yapışkan, küçük kâğıt parçalarıdır. Posta ücretini ödendiğini göstermesinin yanı sıra, üzerindeki resim, şekil, desen ve motiflerle gerek basıldığı ülkeye, gerekse yabancı ülkelere bilgi aktaran, ülkenin özelliklerini, kültürünü, tarihini, devlet büyüklerini, sanatını de tanıtan bir görevleri olmuştur. İlk posta pulu kullanımına, 1840 yılında, İngiltere’de 1 penny’lik Black Penny de denilen pulla başlanılmış. Pulun üzerine, dönemin İngiltere kraliçesi Victoria’nın profilden bir resmi basılmış.

Postacılık, Osmanlı döneminde, 1840 yılında Posta Nezareti kurularak başlamış ve ilk posta pulu kullanımı, 1863 yılında gerçekleşmiş. Osmanlı’nın ilk pullarının üzerine Sultan Abdülaziz’in tuğrası, tuğranın altındaki hilalin içine de Devlet-i Aliye-i Osmaniye ibaresi yerleştirilmiş. Böylece, bizim ülkemizde de posta pulunun yolculuğu başlamış.

Bankalar caddesi olarak anılan, şimdi Atatürk Bulvarının bir parçası olan bu bölümün Opera kavşağına yakın kısmında bulunan Emlak ve Kredi (Emlak ve Eytam) Bankasının genel müdürlük binası, banka kapatıldıktan sonra, PTT Pul Müzesi olarak düzenlenmiş. Neoklasik stilde inşa edilmiş olan binanın mimarı Avusturyalı Clemens Holzmeister’dır. Holzmeister, Ankara’da TBMM dahil birçok kamu binalarının da mimarıdır.

BANKALAR CADDESİ

Emlak Kredi Bankası Genel Müdürlük binası, 1934 yılında, bodrum üzerine üç kat yapılmış. Ön cepheden simetrik bir görüntüye sahip olan binanın zemin katı biraz öne taşmış ve birinci katta bir balkon oluşturulmuş. Balkon üzerine yerleştirilen sekiz mermer düz sütun, ikinci kattaki saçağı taşımaktadır. Birinci ve ikinci kat cepheleri balkondan itibaren Marmara mermeriyle kaplanmış. Caddeden zemin kata mermer merdivenle çıkılmaktadır. Bunların dışında, binanın cephesinin Ankara taşı ile kaplandığı görülüyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, posta pulları, ulus birliğinin oluşturulması ve yapılan reformların halka duyurulması için bir araç olarak kullanılmış. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk posta pulu Ekim 1923 yılında basılmış. Üzerinde Ay ve Yıldız bulunan bu pullar 1. Ayyıldız serisi olarak adlandırılmaktadır. Bu ilk seride rakamlar ve yazılar Fransızca ve Eski Türkçedir.

1928 yılından itibaren Harf Devrimi ile birlikte, pullar, Latin alfabeli olarak Türkçe basılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, posta pulları, ulus birliğinin oluşturulması ve yapılan reformların halka duyurulması için bir araç olarak kullanılmış. Türk büyüklerinin resimleri, memleket serisiyle illerin fotoğrafları, cami fotoğrafları, çeşitli askeri zaferler bu amaca yönelik olarak işlenmiş. Pulların arasında, Nato ve Cento gibi uluslararası anlaşmalarla Olimpiyat oyunları, yabancı devlet adamlarının Türkiye’yi ziyaretleri ile ilgili anı pulları, Dünya Çevre Günü ve doğa ile ilgili pullarla birlikte, anıtsal binalarla ilgili pullar tedavüle sokulmuş. Pul müzesinde bulunan koleksiyonun büyük bölümü Atatürk’le ilgili pullardan oluşuyor.

Ayrıca; İtalya, İngiltere, ABD, Brezilya, Mısır, Kıbrıs, SSCB, Monaco, Gine, Tanzanya, Avustralya, Çin, Hindistan, Yunanistan, Moğolistan, Tayland, Togo, Yeni Zelanda, Avusturya, Arjantin ve birçok ülkenin pullarından oluşan Dünya Pulları Koleksiyonu başlığı altında bir bölüm de bulunuyor.

Giriş katında, Türk Posta Tarihi kapsamında posta hizmetlerine ait çeşitli objeler, atlı posta arabası, posta kutuları, telgraf aletleri, telefonlar, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinde kullanılan postacı kıyafetleri, posta çantaları, posta dağıtan atlı tatarlar ve bunlarla ilgili fotoğraflar sergileniyor. Bu katta bir de kafeterya ve satış yeri yer alıyor. Müzede çocuklar da unutulmamış. Bodrum katında çocuklarla ilgili pullar ve objeler bulunuyor.

Bu katta bir de kafeterya ve satış yeri yer alıyor. Müzede çocuklar da unutulmamış. Bodrum katında çocuklarla ilgili pullar ve objeler bulunuyor.

Bir de posta pullarının üzerindeki kompozisyonları, desenleri çizgileri, resimleri, gravürleri hazırlayan, emek veren sanatçıların olduğundan da bahsetmem, onları anmam gerekiyor. Bir kâğıt para (banknot) nasıl hazırlanıyorsa, pullar da öyle hazırlanıyor.

Bir başka yazımda buluşmak üzere, esen kalın sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/SMg8xVivneuzWDio7

5 comments

  1. Danyalcığím, kutlarım, bu güzel yazı için. Belki PTT de Pul Müzesi’ni kendi tanıtmak için bir yazı kaleme alsaydı, bu kadar aydınlatıcı olabilirdi. Gerçekten de müzelerin toplum yaşamımızdaki yeri ve değeri tartışılmaz; toplumsal belleğe katkı sunuyorlar ve böylece öğretici oldukları gibi kiymetbilirlik ve geçmişe sahip çıkma bilincini pekiştiriyorlar. Ben de, saklama, koruma ve biriktirme meraklısı biri olarak, Pul Müzesinin yararına inanıyorum. Esenlikler dilerim.

    Liked by 1 kişi

    • Sevgili Cengiz, hem yazımın altındaki yorumun, hem de whatsapp dan yaptığın yorumun için çok teşekkür ediyorum. Bir blog yazısı olması nedeniyle çok uzun tutmadım. ama sözlerinden posta pulunu ve koleksiyonculuğunu yansıtabildiğimi anlıyorum. Ayrıca, senin kritiğini de çok önemsiyorum. Bu nedenle çok teşekkür ederim. Selam ve sevgilerimi sunuyorum.

      Beğen

Mehmet Turgut için bir cevap yazın Cevabı iptal et