Keskin ilçesi, Ankara’ya 135 km. uzaklıkta. Haziran 2022 tarihinde Ankara Üniversitesi Gezginleri olarak Keskin ilçesini gezmeye gittik. Keskin’in önemli şahsiyetlerinden biri olan ressam Rahmi Pehlivanlı’nın müze olan evine gitmemek olmazdı. Rahmi Pehlivanlı, kralların ressamıydı.

Rahmi Pehlivanlı, 1926 yılında Keskin’de dünyaya gelmiş. İlkokul eğitimini Keskin’de tamamladıktan sonra, Kırıkkale’de askeri ortaokulda okurken, resimle de ilgilenmeye başlamış. 1940-1950 yılları arasında, Kırıkkale ve Ankara’da ailesinin yanında ticaret yapmış. Resim sanatında alaylı olarak kendini yetiştirmiş. Ankara Bahçelievler ortaokulunda öğretmenlik yaparken, dönemin ünlü yöneticilerinin portrelerini yapmaya başlamış. Bu dönemde yaptığı Nene Hatun portresi Harbiye Askeri müzesince alınmış. Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından, Atatürk’ün doğduğu evin resminin yapılması için Selanik’e gönderilmiş. Elindeki rahatsızlığı tedavi ettirmek için İngiltere’ye gitmiş. Burada resim hayatını profesyonelce sürdürmeye başlamış. Lübnan, Kıbrıs, Irak, Libya gibi bir çok ülkede sergiler açmış. 1990 yıllarına kadar Afrika dahil, bir çok ülkenin kral, kraliçe ve yöneticilerinin portrelerini yapmış. Bu nedenle de ”Kralların Ressamı” diye anılmaya başlamış. 1967 yılında Papa IV. Paul tarafından beğenilen ve madalya ile ödüllendirilen ”Zina” adlı tablosu Vatikan tarafından satın alınmış.

Rahmi Pehlivanlı’ya ödül kazandıran eserlerinin bir bölümü, 17 ayrı müzede sergileniyor. Cote D’azure’da uluslararası bir sergide Kel Mıstık adlı tablo portre birincilik ödülü almış.

İstanbul Deniz müzesinde Yavuz zırhlısı resmi sergilenmektedir. 1978 yılında, Atatürk’ü, Türkiye’yi ziyaret eden devlet adamlarıyla birlikte gösteren bir seri hazırlamış. 1981 yılında Renk Renk Türkiye’m koleksiyonu çalışmalarına başlamış. 1988 de SSCB Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Akademisince konferans vermek üzere davet edilmiş. 1989 yılında başladığı Gazi Üniversitesi Resim bölümü öğretim üyeliğine ölüm tarihi olan 24 Ağustos 1992 e kadar devam etmiş.
Rahmi Pehlivanlı’nın Keskin’de doğduğu ev müze haline getirilmiş.



Ev, ahşap bağdadi tekniği ile yapılmış. İki katlı olup, alt kat ofis ve sanat atölyesi olarak kullanılıyor.

Ahşap bir merdivenle üst kata çıkılıyor. Üst kat, ortada bir sofa ve bu sofaya açılan odalardan oluşuyor. Sofanın sonunda bir balkon var.

Dikdörtgen giyotin pencerelere tığla elde örülmüş, gül desenli tüller asılmış.

Odaların ve sofanın duvarlarında Rahmi Pehlivanlı’nın eserlerinden bazılarının reprodüksiyonları asılı.




Yine odalarda ve sofanın ortasındaki vitrinlerde sanatçının kişisel eşyaları sergileniyor.



Odalarda bulunan ahşap gömme dolapların (yüklük) kapaklarına oyma figürler işlenmiş. Sofanın ahşap tavanın ortasında sekizgen bir çerçeve içine yerleştirilmiş göbek de evdeki ince zevki gösteren bir başka özellik.

Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın, sevgili dostlar.
GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/FCPGgezZmFKCHrAN8
Sevgili Danyal
Tekrar çok teşekkürler Rahmi Peklivanı tekrardan tanıdım. Zina muhteşem. Diğer Eserlerine internetten bakacağim. Sağol
BeğenLiked by 1 kişi
Rica ederim, Sevgili Akın. Selamlar.
BeğenBeğen