AŞÇI HÜSEYİN AĞA YA DA ÇAY CAMİİ, MERZİFON

Merzifon Belediyesinin 29 Nisan-7 Mayıs 2023 tarihleri arasında altıncısını düzenlediği Kitap Fuarını ziyaret amacıyla, 28 Nisan’da memleketim Merzifon’a gitmiştim. Merzifon’daki evimin karşısında, Bali caddesi ve Çay sokağın kesiştiği köşede bulunan Aşçı Hüseyin Ağa ya da halk arasındaki adıyla Çay camisinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan restorasyonun tamamlanmış (Nisan 2023) ve ibadete açılmış olduğunu gördüm.

EVİMİN KARŞISINDAKİ AŞÇI HÜSEYİN AĞA VEYA ÇAY CAMİİ

Aşçı Hüseyin Ağa, 1666 yılında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa camiini yapan işçi ve ustaların ağasından, sahibi olduğu arsanın üzerine bir cami yapılmasını istemiş. İşçi ve ustalar için yapılmış olan Paşa hamamı da Bali caddesi üzerinde bulunuyor. İsteği kabul eden ağanın, Paşa hamamına gelen işçilerle 18. yüzyılda Aşçı Hüseyin Ağa camisini yaptığı tahmin edilmektedir. Nitekim, cami avlusuna girişi sağlayan, çatısı bakır levha ile örtülü, ahşap kapının üzerinde, sülüs yazı ile ”Maaşallah tamir sene 1186” yazıyor. İlk onarıma ait bu tarihin miladi karşılığı 1772 olup, caminin yapım tarihi hakkındaki tahmini doğruluyor. Daha sonraki onarımlar 1947 ve 1972 yıllarında gerçekleşmiş.

Caminin ana bölümü, doğu-batı yönünde dikdörtgen planlı olup, kuzeydeki son cemaat mahalli de dahil edildiğinde kare planlı hale geliyor. Güney ve batı duvarlarında iki sıra halinde pencereler gün ışığının içeri girmesini sağlıyor. Alt sıradaki pencereler, dikdörtgen şeklinde, alt ve üst bölümleri ikişer kanatlı. Doğu duvarının alt bölümü sağır, yani burada pencere yok.

Üstteki pencereler kemerli olup, sarı, kırmızı, yeşil camlardan yapılmış geometrik desenlerle süslenmiş.

Tavan, doğu-batı yönünde, mihrap tarafında üç sıra dikdörtgen, ortada üç sıra kare ve kadın mahfeli tarafında da üç sıra dikdörtgene bölünmüş. Orta sıradaki orta karenin (harimin ya da sahının tam ortası) içi geometrik olarak krizantem (kasımpatı) çiçekleri işlenmiş. Diğer iki fırıldak desenli süslemenin ortasından, caminin aydınlatılmasında kullanılan avizeler bulunuyormuş. Askı izleri, tavanda belirgin bir şekilde duruyor.

Mihrap, güney duvarının ortasında beş kenarlı bir niş biçimindedir. Kavsarası altı sıra mukarnasla hareketlendirilerek nişin üzerine oturtulmuş. Mihrabın sağına ve soluna binanın statik durumunu (deprem veya zemin kaymasını) göstermeye yarayan alttan ve üstten tutturulmuş dönebilen iki mermer sütun yerleştirilmiş. Ancak, sütunlar artık dönmüyor. Bina ya oturmuş veya sütunlar restorasyonda sabitlenmiş. Bir diğer uygun olmayan durum da, bu mermer sütunların doğal hali bozularak pembe renge boyanması.

Minber, mihrabın hemen yanında, batı tarafında yer alıyor. Minberin aynalık altı (süpürgelik) bölümü ile korkulukları, ahşap çivilerle tutturulan karelere, bir dolu bir boş olacak şekilde bölünmüş. Yan aynalıklar dik üçgen biçiminde olup, merkezine, cami tavanında olduğu gibi krizantem çiçeğinin stilize edilmiş hali işlenmiş. Krizantem çiçeğinin yaprakları açık maviye, çevresindeki motifler sarı ve kırmızıya ve bunları çevreleyen yıldızlar da açık maviye boyanmış. Aynalıkların üç iç açısı da, bitkisel motifle doldurulmuş. Köşk bölümünün üstünü sivri bir külah örtüyor.

Harimin güneydoğu köşesine bir payanda ile desteklenmiş 5-6 basamakla çıkılan, korkuluklu, ahşap vaiz kürsüsü yerleştirilmiş. Kadın mahfelinin kuzeye bakan duvarında beş pencere yer alıyor. Tavanı orijinalinde süslü iken, sonra yapılan restorasyonlarda sadeleştirilmiş.

Harimin güney duvarında, üst pencere hizasında mihrabın sağında madalyon içinde ”Allah”, mihrabın solunda aynı hizada madalyon içinde ”Muhammed” yazılı. Doğu ve batı duvarlarında bulunan üst sıra pencereler arasındaki madalyonlar içinde de dört halifenin adları yer alıyor.

Son cemaat mahalli kapalı olup (üstü kadın mahfeli), kuzey (giriş tarafı) duvarı tamamen camla kaplı. Son cemaat mahallinden harime geçiş, özelliği olmayan yeşil renkli ahşap kapıdan sağlanıyor. Kapının kanatları üzerinde birer halka ve mıhlar göze çarpıyor.

Caminin kuzeybatı köşesinde, son cemaat bölümüne bitişik kaidesi bulunan ahşap bir minare yer alıyor. Kapalı şerefenin üzerindeki külahı çinko kaplı. Minareye giriş kadın mahfelinden olup, ahşap merdiven sarmal bir şekilde şerefeye ulaşmaktadır. Son cemaat bölümünün doğu duvarına, neredeyse duvar yüksekliğince ”Vav” işlenmiş.

Caminin çatısı ilk yapıldığında alaturka kiremitle örtülüymüş. Sonraki restorasyonlarda bakır levhalarla kaplanmış. Cami avlusunda bulunan şadırvanın yapılma tarihi belli değil. Şadırvan, altıgen olup, çatısı altı direk üzerinde yükseliyor. Örtüsü, caminin çatı örtüsü ile uyumlu olarak bakır levha ile kaplı. Tavanı ahşap olup ortasına göbek işlenmiş ve göbekten çevreye ışınsal çizgiler yayılıyor. Su haznesi sekizgen olup, ortasında bir fıskiye bulunuyor.

Merzifon’daki Osmanlı eserleri arasında önemli bir yeri olan Aşçı Hüseyin Ağa ya da Çay Camii, Anadolu’daki ahşap camiler arasında görülmesi gereken camilerden birisidir. Umarım, sizlere iyi bir şekilde anlatabilmişimdir.

Bir başka yazımda buluşmak üzere, esen kalın sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/SswWiUdEpbhPrdYZA

2 comments

  1. SEVGİLİ DOSTUM, ZİYARETİMİZ SIRASINDA KAPALIYDI, BENDE KAPININ RESİMLERİ VAR. YAPILAN RESTORASYON MAALESEF ÇOK SIRITIYOR. BU İŞİ GERÇEK USTALARA YAPTIRMAK LAZIM. YENİDEN GELİŞİGÜZEL BOYAMAKLA OLMUYOR.

    Liked by 1 kişi

AKIN SÜRMELİ için bir cevap yazın Cevabı iptal et