CUNDA (ALİBEY) ADASI KAPILARI

Gezdiğim yerlerde sanatsal özellikleri bulunan ev kapılarını fotoğraflayıp paylaşıyorum. Bu kapsamda Fransa’nın Bordo kentindeki kapı fotoğrafları ile Fas’ın çeşitli kentlerindeki kapıların fotoğraflarını daha önce paylaşmıştım. Bu defa, 28 Şubat 2023 tarihinde Dr. Nimet (Tan) teyzemin 100. yaşını kutlamaya gittiğimde çektiğim Ayvalık Cunda (Alibey) adasında bulunan evlerin kapılarının fotoğraflarını paylaşıyorum.

Cunda adası, Ayvalık körfezinde bulunan 22 adadan biri. Ayvalık’tan dört gözlü bir köprüyle üzerinde kaldığım Lale adasına, oradan da yine bir köprü ile Cunda adasına geçiliyor. Köprüden geçildiğinde yol hemen ikiye ayrılıyor. Sağa ayrılan yol adanın kuzey sahiline, sola ayrılan yol ise güney sahile gidiyor. Ada yerleşimi bu iki yol arasında yer alıyor.

Önde Ayvalık, solda Cunda (Alibey) ve sağda Lale adaları

Bu arada Cunda adını merak etmiştim. Adada Taş Kahve’nin sahibi Hüseyin Barış’tan öğrendiğime göre, Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye adlı eserinde söz konusu adaların adı Yund adaları olarak geçiyormuş. Bu bölge ile birlikte, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde Yunt dağı bulunuyor. Yunt’un anlamı da eski Türkçe’de yabani at demekmiş. Yunt, zamanla Cund ve Cunda’ya dönüşmüş. Kurtuluş savaşı öncesinde, bu bölgede, Kuva-yi Milliye hareketini örgütleyen Ali Çetinkaya’nın adına atfen, adaya Alibey adı da verilmiş. Bütün tabelalarda Cunda ve Alibey adı birlikte yazıyor. Rumların adaya verdiği ad ise Moshonisya.

Cunda’da yerleşim M.Ö. 1500 ler de başlıyor. Edremit, Ayvalık bölgesinin adı Aiolia. Hellenistik dönemde Bergama krallığı. Çeşme’de, 1770 yılında Osmanlı-Rus deniz savaşında yaralanan Cezayirli Hasan Paşa’yı Papaz İkonomos tedavi etmiş. Bu iyiliğe karşılık olarak, Ayvalık padişah fermanı ile Rum nüfusa tahsis edilmiş. Müslüman nüfus da başka yerlere nakledilmiş. Böylece 1920 lere kadar Ayvalık ve Cunda adasının tamamı Rum yerleşimi haline gelmiş. Girit ve Midilli’den gelen mubadillerle, Ayvalık’ın ve Cunda adasının nüfusu ciddi bir değişim yaşamış. Müslüman nüfus tekrar yerleşmeye başlamış. Özellikle adanın güney kesimi yerleşilen alan. Bu arada Ayvalık adından da bahsemeliyim. Ayvalık’ın Yunanca adı Kidonies, ama Ayvali olarak da söyleniyor. Henüz yerleşim yokken, burası orman içinde yabani ayva ağaçlarıyla doluymuş. Ayvalık adı buradan geliyor. Zamanımızda hakim bitki zeytin ağaçları. Yabani ayva yok artık.

Rumlardan kalan tek veya iki katlı taş evler, Sarımsaklı’dan getirilen volkanik Sarımsak taşından yapılmış.

Anadolu’nun bir çok yerinde de taştan yapılmış evler var, ama buranın farklılığı kapılarında.

Bir kaç basamakla çıkılan kapıları çevreleyen taş bloklar ve kapının üst bölümünde, çoğunlukla ya bir kemer veya düz bir taş hatılla çevrelenmiş bir pencere olması. Bazı tek veya çift kapı kanatlarında da pencereler bulunuyor. Bir kısmı renkli camlı. Ahşap kapılar canlı renklerle boyanmış.

Diğer fotoğraflarım, aşağıda, Görseller bölümünde. Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın, sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/FfhXXccgZ3H3Pz4S7

6 comments

  1. Bakmak ayrı, görmek ayrı. Ayvalık da yazlığım var.Cunda ya her vesile ile gidiyorum.Sizin gözünüzle görmek ayrı bir zevk. Teşekkürler sevgili kardeşim.

    Liked by 1 kişi

  2. SEVGİLİ DOSTUM, YİNE GÜZEL BİLGİLER GÜZEL RESİMLER, VE GÜZEL GÜNLERE AÇILAN GÜZEL KAPILAR. EMĞİNE SAĞLIK. YALNIZ SARIMSAKLI İSMİNİ MERAK ETTİM NEREDEN GELİR ACEP ?

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın