ÇELEBİ SULTAN MEHMET CAMİİ YA DA MEDRESE ÖNÜ CAMİİ MERZİFON

Çocukluğumda, Emirahmet bölgesindeki bağımızdan kuzenlerle birlikte akşam üstü eve dönerken, Marınca bayırına yaklaştığımızda, 22000 nüfuslu (1960) Merzifon’un siluetinde minareleri saymaya çalışırdık. Aramızdaki bu oyunda, 30 civarında minare sayardık. Belki bir o kadar da evlerin arasında minarelerini göremediğimiz cami ve mescit vardı. Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde, Merzifon’da 74 caminin bulunduğunu, Cami Atik (Eski Cami) ile çarşı içinde bulunan Sultan Murad-ı Sani Camiinin en meşhurları olduğunu belirtmiş.

Evliya Çelebi’nin bahsettiği cami olan Sultan Murad-ı Sani Camii, Sultan II. Murat’ın babası adına yaptırdığı ifade edildiği için, bugün, Çelebi Sultan Camii ve Sultaniye Medresesinin önünde olduğu için de Medrese Önü Camii olarak biliniyor. Kitabesinde ”Bu cami Sultan Mehmet’in oğlu, Büyük Sultan Murat Han’ın emriyle yapılmıştır. Allah mülkünü daim kılsın. H.830” yazılı, miladi 1420 yılına karşılık geliyor.

Cami dikdörtgen planlıdır. Kuzey, doğu ve batıda olmak üzere üç kapısı bulunmaktadır. Bunlardan doğu kapısının kanatları ahşap oymacılığın en güzel örneklerinden biri olup, 1904 yangınında yanan Ulu Cami’den getirilmiş. Caminin kuzey cephesine kapalı son cemaat mahalli ve minare ilave edilmiş. 1936 yılına ait bir fotoğrafta cami, minaresiz. 1950 yılına ait fotoğrafta ise, son cemaat mahallinin üstünde bugünkü ahşap minare görülüyor.

Çelebi Sultan Mehmet Camii, dikdörtgen planlı. Caminin üzeri, ahşap tavan ve kiremitle örtülü. Çatıyı, iki sıra halinde, her bir sırada altı ahşap direk taşımakta ve bu direkler camiyi üç nefe bölmektedir. Ahşap direkler, civarda bulunan tarihi eserlerden çıkarılan taş pabuçlar üzerine yerleştirilmiş.

Ahşap tavanı oluşturan kirişler üzerinde kalem işi süslemeler bulunmakla birlikte, restorasyon sırasında süslemelerin bir bölümü yok olmuş.

Doğu, güney ve batı duvarlarında Allah, Muhammed, Ali, Hasan ve Hüseyin hat yazıları Merzifonlu şair İskender Haki tarafından yapılmış.

Mihrabın dış bordüründe Kelime-i Tevhid yer alıyor. İç bordür sekizgen yıldızlarla süslenmiş. Mihrabın üst kısmı mukarnaslı (geometrik süslemeli) bir kavsaraya (iç bükey) sahip.

Tavan kirişi süslemeleri arasında kabartma olarak iç içe geçmiş iki üçgenden oluşan altı köşeli yıldızlar bulunuyor. Bu yıldız, Yahudilikte Davut Yıldızı (David Star) adlandırılmakta ise de İslamiyette Mühr-ü Süleyman olarak bilinmektedir ve pek çok Osmanlı camisinin süslemelerinde de kullanılmıştır. Ancak, Anadolu’da Frig döneminde de altı köşeli yıldız süslemeleri bulunmaktadır. Bu yıldız sembolün bereketle ilgisi olduğu düşünülmektedir.

Kuzey kapısı girişinde çokgen bir şadırvan bulunuyor. Üstü sonradan ahşap bir çatı ile örtülmüş.

Anadolu’nun ahşap direkli zarif camilerinden biri olan Çelebi Sultan Mehmet Camii, görülmesi gereken camilerden biridir.

Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın, sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/B5tMy4NJxtD3NjnH7

6 comments

Muhittin Düzdemir için bir cevap yazın Cevabı iptal et