HİYEROGLİF YA DA RESİM YAZI

Mısır gezim sırasında, Hiyeroglif yazıları okumaya heveslendim. Ne iyi olurdu, tapınak duvarlarındaki yazılanlar okuyup ilk ağızdan öğrenebilseydim, anlatılanları. Ama, o kadar zor ki bir sürü resmi günümüz harflerine ve seslerine çevirebilmek. Bu işin uzmanları bile, antik Mısır dilinin nasıl konuşulduğu konusunda ancak tahmin yürütebiliyorlar

Eski Krallık döneminden, özellikle Ptolemais dönemine kadar azalan bir önemde kullanılmış. Bilen sayısı da gittikçe azalmış. Hiyeroglif (Hiyeratik) yazı türü ile Demotik (halkın kullandığı bir yazı türü) yazı türü de yavaş yavaş yer değiştirmeye başlamış ve Demotik yazı türü daha yaygın hale gelmiş.

Mısır, Büyük İskender’in M.Ö. 323 yılındaki ölümünden Romanın fethettiği M.Ö. 30 yılına kadar, Ptolemaios ailesi tarafından yönetilmiş. Bu dönemde sarayın resmi dili Yunanca’ymış Grekçe). Kararnameler iki dilde, yunanca ve demotik (halk dili) olarak yazılıyormuş. Hiyeratik yani Hiyeroglif yazı türünün, ”Tanrının Sözleri” olarak kabul edilmesinin yanı sıra belki süsleyici özelliğinden de dolayı tapınaklarda ve anıtsal yapılarda kullanılmaya devam edilmiş. En yakın tarihli hiyeroglif yazıları, M.S. 394 yılındaki Philae tapınağına işlenmiş.

Fransız imparator Napolyon’un 1798 de Mısır’ı işgali Hiyeroglif yazısının çözülmesi için önemli bir adımdır. Nil nehrinin batıda Akdeniz’e döküldüğü yere yakın Rosetta denilen yerde, 1799 yılında, bir siper kazısı sırasında siyah bazalt bir taş bulunmuş. Bu taşın cilalanmış bir yüzünde hiyeroglif, demotik ve yunanca metinler birbirinden yatay bir çizgiyle ayrılmış. Napolyon 1801 yılında İngilizlere yenilince, Rosetta taşı da İngilizler tarafından British Museum’a götürülmüş. Yunanca bölümü hemen okunmuş. Memphisli rahiplerin kral Ptolemaios V. Epiphanes’e övgüleri ve kralın ülkeye yaptığı iyilikler anlatılıyormuş. Metnin içeriği bilinse de hiyeroglif metin çözülememiş. Mısır’ın eski halklarından biri Kıptiler. Kıpti kelimesinin kökeni, Aigyptos (Nil) nehrinin geçtiği, Kıptilerin Gyptios, Latinlerin Aegyptus dediği ülkeden geliyor. Kıpti dili Mısır Hristiyan kiliselerinde ayin dili olarak kullanıldığı için zamanımıza kadar gelmiş. Dilbilimci araştırmacılar, Kıpti dilini esas alarak Hiyeroglifleri çözmeye çalışmışlar. Rahip Athanasius Kircher Kıpti dilini antik Mısır halk dilinin son kalıntıları olarak nitelemiş. İngiliz fizikçi Thomas Young, demotik dil üzerinde çalışmaya başlamış. Sonra hiyeroglif metinler üzerinde dört yıl çalıştıktan sonra kartuş adı verilen oval halkaların içinde kral adlarının yazılı olduğunu tespit etmiş. Karnak tapınağındaki bir yazıtın kopyası üzerinden kartuşlar içindeki kral I. Ptolemaios Soter ile kraliçe Berenike’nin adlarını deşifre etmiş ve 1819 yılında Britannica ansiklopedisinin ek cildinde yayımlamış. Üç yıl sonra, 1822 yılında Athanasius Kircher’in öğrencisi Fransız Jean François Champollion, eski mısır anıtlarını deşifre ederek, keşiflerini, Fransız akademisine ”Fonetik hiyerogliflerin alfabesiyle ilgili M. Dacier’e mektup” la göndermiş.

Hiyeroglif yazısı, M.Ö. 3000 yıllarında bulunmuş, Afro-Asya dil ailesinin en eski diliymiş. Ünsüzlerle yazılan ve binden fazla yazı işareti bulunan bir dil. M.Ö. 2000 yıllarında 5-10 yaşlar arasındaki çocuklara hiyeroglif eğitimi verilmeye başlanmış. Kâtiplik özel ve saygın bir meslek haline gelmiş. Bugün gördüğümüz hiyeroglif yazıları, tapınak duvarlarında, stellerde, mezar taşlarında renkli veya renksiz, resmedilmiş veya oyulmuş, sanatsal açıdan çok etkileyici yazı işaretleridir. Kâtipler, günlük kullanımda (emirnameler, genelgeler v.s.) daha bitişik, kitap yazısı diyebileceğimiz yazı tipini kullanmışlar. Hiyeratik yazıdan geliştirilen demotik yazı, M.Ö. 700 lerden itibaren kullanılmaya başlanmış. Ptolemaioslar ve Romalılar döneminde günlük yaşamın alışılmış yazısı olan demotik yazı, kamışların uçları çiğnenerek fırça haline getirildikten sonra, bir çeşit mürekkep kullanılarak papirüsler üzerine yazılıyormuş.

Hiyeroglif yazı; soldan sağa, sağdan sola ve yukarıdan aşağıya yazılabiliyor. Sağdan sola doğru yazılmış bir yazıda insan veya hayvan yüzü sağa bakıyor, soldan sağa doğru olan yazıda ise sola bakıyor. Binden fazla karakter içeren yazıda, tanrıların ve kralların elinde tuttukları Ankh anahtarı, yaşam anlamında kullanılmış (öteki dünyaya geçişin de sembolü). Kaz, erkek veya kız evlâdın karşılığı. Aşağıda sağda görülen üç ters anahtar, güzelliği ifade ediyormuş. Ortada görülen oval ”R” harfi, solda görülen kırık çizgi ise ”N” harfi.

N VE R HARFLERİ VE ÜÇ TERS ANAHTAR

Ayrıca, kartuş içindeki kral isimlerinin yanındaki şekiller, kralın sıfatlarını belirtiyor ”ebedi, sonsuza dek veya bahşedilen yaşam gibi”. Binden fazla karakterden oluşan Hiyeroglifik yazılarla, bugünkü Latin alfabesi ilişkilendirilerek Hiyeroglifik bir alfabe oluşturulmuş.

HİYEROGLİFİK ALFABE

Ptolemy ve Kleopatra’nın isimlerinin yazıldığı kartuşlar. Ptolemy’nin kartuşunun en alt bölümünde bulunan ve Ptolemy’nin sıfatını belirleyen Ankh anahtarlı ve yılanlı şekil grubu, ”Yaşamı ebedi, sonsuz olan” anlamına geliyormuş.

PTOLMYS VE KLIOPATRA

Champollion, Ptolemy ve Kleopatra adlarının Makedonya Grekçesi kökenli olduğu için Antik Mısır dilinde hiçbir anlamlarının olmayacağını düşünmüş. Bazı zayıf sessizleri ve iki işaretli harfleri sesli olarak kabul etmiş. ”e” sesi bulunmamasına karşın (ama e harfi var), düzgün seslendirebilmek için kelimelere ”e” harfini ilave etmiş. Çalışmalarının sonunda, Ptolemaios’un antik Mısır dilindeki karşılığının Ptwarwmys, Kleopatra’nın karşılığının ise Krwiwapadra olduğunu belirtmiş.

DANYAL

Bu da benim adım ”Danyal”. Adım, yukarıdaki Hiyeroglifik alfabe kullanılarak, yukarıdan aşağıya doğru tshirt üzerine işlendi. Kartuşun tepesindeki göz de nazar boncuğuna karşılık gelen Horus’un gözüdür.

U HARFİ

Aşağıda sağda görülen ikizkenar üçgen ve Ankh anahtarı sembolleri birlikte yazıldığında, hükümdarlıkla ilişkili olarak ”Bahşedilen Yaşam” anlamına gelmekteymiş.

BAHŞEDİLEN YAŞAM
SEVGİLİ YÜCEL TANYERİ, YAŞAMI SEMBOLİZE EDEN ANKH ANAHTARI İLE

Yukarıda, Hiyeroglifik yazıların örneklerinden, çok küçük bir kısmını verebildim. Görseller bölümündeki Hiyeroglif yazı örnekleri fotoğraflarını Karnak ve Luksor (El Uksur) tapınaklarından, Ramses IV, Ramses III ve Ramses I’in mezarlarının duvar ve tavanlarından, kadın firavun Hatşepsut’un tapınağından ve Edfu ile Philae tapınak duvarlarından çektim. Bir dilbilimcisi değilim, ama umarım sizlere, Hiyeroglif ya da Resim Yazı hakkında bir fikir verebilmişimdir.

Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın, sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/nfdcCPxzALH4RS3Z9

3 comments

Alparslan uygun için bir cevap yazın Cevabı iptal et