DANDALAS KÖPRÜSÜ, KARACASU, AYDIN

Afrodisyas’a gitmek üzere, 16 Ekim’de Marmaris’ten öğle vakti ayrıldım. Afrodisyas’a saat 16.00 civarında ulaştım. Ancak, Afrodisyas’ı gezmeyi bitiremedim. Akşam olmuştu. Nerede kalabileceğimi soruştururken, Karacasu girişinde Elmas pansiyonun uygun olduğunu Afrodisyas’taki görevliler söylemişti. Mesafe 10 km. kadardı. Akşam karanlığında, Elmas pansiyona ulaştım. Temiz oda, sıcak su ve yemek imkânı. Daha ne isterim. Ama bir gariplik vardı, her taraftan gelen su sesleri. Sabah gün ışığında, Dandalas çayı ve köprüsünün yanı başında olduğumu gördüm. Sabah kahvaltıda, pansiyonda kalan İngiliz ve ABD’li gruplar vardı. Onlar da Afrodisyas’ı gezmek için gelmişler.

Dandalas çayı, güneydoğu yönündeki Akdağ’dan çıkıyormuş, yeryüzüne. Batısında bulunan Karıncalıdağ ile Akdağ arasındaki vadiden kuzeye doğru akıyor, bulunduğum pansiyonun yanından geçerek, Büyük Menderes ırmağına kavuşuyor.

Dandalas çayı üzerindeki Dandalas köprüsü, Roma döneminde yapılmış. Afrodisyas’ı, batıdaki diğer antik kentlere bağlayan yol üzerinde bulunuyor. 6.30 m. genişliğinde ve 53.58 m. uzunluğunda kemerli, tek açıklıklı ve harç kullanılmadan yapılmış bir köprü.. II. Murat döneminde bir tamirat görmüş. O dönemde de önemli bir ticaret yolu üzerindeymiş. Zamanımızda köprünün orta bölümü çökmüş durumdaymış. Kemerin sağlam kalan kısmı Afrodisyas (Geyre) tarafındaki ayağı üzerindeymiş. 2015 yılında köprünün restorasyonuna başlanmış. Ancak, restorasyon sırasında kemeri desteklemek için yerleştirilen iskelenin üzerine Karacasu tarafındaki ayak yıkılınca, sağlam kalan kemer de yıkılmış. Köprünün büyük kısmı, kemer de dahil, 2019 yılında, çelik ve harç kullanılarak bitirilen restorasyonla yeniden yapılmış. Köprünün fotoğraflarında, Afrodisyas ayağındaki taş örgünün farklılığı açık bir şekilde görülüyor. Karacasu’ya ulaşım, antik dönem Dandalas köprüsünün yanı başındaki yeni köprüden sağlanıyor.

40 LI YILLARDA DANDALAS KÖPRÜSÜ

Köprünün başındaki metruk ev ve köprünün Afrodisyas ayağına yakın mesafede eski bir su değirmeni pansiyon işletmecisi Şükrü Elmas’a ait.

Yeşil bir doğa içinde bulunan su değirmeni iki savaklı ve iki taşlı. Kara değirmen olarak tabir edilen cinsten. Çatısı bozulmuş, duvarları yer yer yıkık, savakları bozuk, değirmen taşları yok. Burası için hazırlatılan projeyle, değirmeni yine eski günlerindeki gibi yaşatmak istiyor, Şükrü Elmas ve oğlu Zafer Elmas.

Bu proje gerçekleştiğinde, köprü ve değirmen, birlikte geçmişi yaşatan bir ortam yaratmış olacak.

Bir başka yazımda buluşmak üzere, esen kalın, sevgili dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/Xe4neFgwXfyGcXkd9

2 comments

danyalasik için bir cevap yazın Cevabı iptal et