TAŞHAN, MERZİFON

Uzun zamandır, yazmak istediğim bir binaydı, memleketim Merzifon’daki Taşhan. 24-27 Mayıs 2022 tarihinde 17 arkadaşımla birlikte gerçekleştirdiğimiz Merzifon-Amasya-Vezirköprü gezisinin ilk durağı olan Merzifon’da, 2008-2011 yıllarında restore edilerek otel haline getirilen tarihi Taşhan‘da geceledik. Benim için ayrı bir önemi vardı Taşhan’ın. Taşhan’ın avlu katında sağ taraftaki oda ve birinci katta hemen üstündeki oda, dokumacı ailemin iplik depolarıydı. Dış yüzünde, Bakırcılar arastasında da bir dükkânımız vardı. Okullar tatil olduğu yaz döneminde çocukluğumun bir bölümü burada geçmişti. Hemen karşısındaki Bedesten’in dış yüzünde bulunan, amcamın manifatura dükkânında da yazları tezgâhtarlık yapıyordum. O zaman çocuk kafamla, bu binanın heybetini görmekle birlikte, önemini kavrayamamıştım.

TAŞHAN VE GİRİŞİ

Vakfiye kayıtlarına göre, 17. yüzyılda, yöreden temin edilen kesme taşların arasına tuğla hatıllar yerleştirilerek inşa edilmiş. Dikdörtgen planlı hanın güney cephesinde yüksek kemerli bir kapısı bulunmaktadır. Kapı, meşeden yapılmış, dış yüzüne perçinlerle demir bir zırh giydirilmiş. Kemerin ortasından sarkan demir zincirle kapatılıyor. Kapı, her iki kanadının arkasında kol demirleri ile destekleniyor.

Kapı üstünde, uçları kavisli konsollar üzerinde bulunan cumbalı oda, hancı başına ait. Geleni, gideni buradan rahatlıkla kontrol edebiliyor. Kapıdan girildiğinde sağda ve solda birer niş, sonrasında karşılıklı birer oda ve devamında sol tarafta üst kata çıkan merdivenler ve sağ tarafta, bir oda ile sonlanan kısa bir koridor bulunuyor. Giriş kapısının tam karşısında bulunan kemerli geçişle avluya ulaşılıyor.

İki kat olan han, kuzey cephede üç katlı. Kuzey cephesinin üç kat olmasını sağlayan bodrum kat, deve ahırlarının bulunduğu bölüm. Hanın kuzeydoğu köşesinden bir rampa ile iniliyor. Rampanın karşısına insanların çıkışı için merdiven yerleştirilmiş. Duvarlarda, develerin bağlandıkları demir halkaların bir kısmı duruyor. Hanın alt kattaki odaları, bir pencere ve bir kapı ile avluya bakıyor. Bu odalar, depo ve tüccar odaları. Üst katın doğu ve batı cepheleri revaklı. Revakların avluya bakan tarafları, restorasyonda camla kapatılmış. Üst katta odaların, revaklara açılan bir penceresi ve kapısının yanı sıra dışa açılan bir penceresi de bulunuyor. Odalarda, yan duvarlara gömülü ocaklar, ısınmayı sağlıyormuş. Üst kattaki odalar, misafir ve bekâr odaları olarak ayrılmış. Revaklı bölümün önünde konsol başları bulunuyor. Buradaki konsollar, doğu, güney ve batı cephelerindeki balkonu taşıyormuş. Alt katta revak bulunmuyor. Buradaki odalar bir pencere ve kapı ile avluya bakıyor.

Avlunun kuzey bölümü birinci kata kadar yükselen beş kemerle desteklenmiş. Sağdaki kemerden başlayan rampa ile develerin alt katta bulunan ahırlarına inmeleri sağlanıyormuş. Kemerlerin hemen arkasında deve ahırlarının üstünde bulunan odalara geçişin sağlanması için konsolların desteklediği bir balkon yapılmış.

Kemerlerin üstündeki ikinci katta, penceresi avluya bakan üç oda bulunuyor. Kemerlerin önünde, avlu içinde, gövdeleri kesme mermer ve taşlarla örülü iki çeşme bulunuyor. Gövde içinde kemer oluşturulmuş. Soldaki çeşmenin kilit taşı, yukarıdan sarkan üç yapraklı bir motifle süslenmiş. Sağdaki çeşmenin kilit taşında motif görünmüyor. Herhalde zaman içinde aşındı ve silindi. Soldaki çeşmenin, gövdeye zincirle tutturulmuş orijinal su tası, üzerinde asılı duruyor. Her iki çeşme de sürekli akan pirinç bir lüleye sahipmiş. Bu lüleler yerine filikeler var. Mermer blokun içine yerleştirilen filikelerin çevresi oyularak süslenmiş. Her iki çeşmede su mermer yalaklara akıyor ve yalaklardan suyun boşaltılması için, alt bölümlerinde delikler var. Çocukluğumda, bu çeşmelere şehir şebekesi bağlanmış ve birer musluk takılmıştı.

Çeşmeden yukarı, üst katın çatıya bakan kısmında iki kuş evi göze çarpıyor. Dış cephede hancı başı odasının sağında ve solunda birer kuş evi olduğunu hatırlıyorum, ama göremedim. Avlunun güney duvarında, kuzeydeki beş kemere karşılık gelen kemerler var. Orta kemer, avluya giriş kapısı. Hemen sağındaki kemer içinde bir niş oluşturulmuş. Diğer kemerler açık olup, kemerler restorasyonda camla kapatılmış. Bu kemerlerin üstündeki ikinci katta da, kuzey tarafında olduğu gibi üç oda yer alıyor. Taşhan’ın dış kısmına, sivri kemerli cephe düzenlemeli dükkânlar yerleştirilmiş. Doğu cephede on bir, güney cephede Ana giriş kapısının iki tarafında simetrik olarak toplam sekiz dükkân, batı cephede sekiz dükkân bulunmaktadır.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in de belirttiği gibi, Taşhan’da kaldığım odanın duvarlarında geçmişten izler aradım, restorasyon sonrası izlerin kalmayacağını bilerek. Kimler gelip geçti, kimlerin sesleri bu duvarlarda yankılandı, ayak izlerini bıraktılar. Yurt dışı gezilerimde rastladığım iki olay. Floransa Uffici sarayının bir odasının duvarına Avrupa, Anadolu ve Asya’yı gösteren bir harita işlenmişti. Bu haritada, Anadolu’da işaretlenen birkaç yerden biri Merzifon’du. Almanya’da Mönchengladbach kenti yakınındaki Schloss Rheydt müzesini gezerken, bir rahle üzerindeki Avrupa ve Asya haritasında da Merzifon işaretlenmiş olduğunu görmüştüm.. Öyle anlaşılıyor ki, Floransalı ve Alman tüccarlar Merzifon’dan muhtemelen de Taşhan’dan geçmişler. Dünün hanı bugünün oteli olan Taşhan’da, tarihi koklamak ve geçmişten izler aramak için konaklamak çok keyif verici bir şey.

Yeni bir yazımda buluşmak üzere, esen kalın dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/q9SaJAEwQv4u3YaV6

8 comments

  1. Keşke bu güzel tarihi, otantik otelden bahsederkem, zemin kattan odalara çıkmak için yalnızca 1 yol olan merdivenleri dikkate alsa. Internette Merdivinin çeşitl fotoğrafları var, sanki 3-5 basamak gibi. Ancak gerçek 20 basamak, yirmisi de farklı genişlik ve yükseklikte, eğimleri de farklı. Tutunacak trabzan yok, Bavulu ile ile inen /çıkan bir kişi düşmez. Açıklayızı fotoğraflar bende var ilgilenen yetkililere ulaştırmaktan çıkan/inen

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın