TÜRKİYE İŞ BANKASI İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK MÜZESİ

T.C. Ziraat Bankası’ndan Devlet Planlama Teşkilatına, 1983 yılında geçmeden önce, Mimarı Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında yapılan Ulus’taki Genel Müdürlük binasının ortasındaki holde, 1981 yılında, bir Bankacılık Müzesi açılmıştı. Müzeyi gezmiş olmama karşın, fotoğraflamamıştım. Bu defa fotoğraflamak üzere gittiğimde, salgın (pandemi) nedeniyle kapalı olduğunu gördüm ve yönümü, yine aynı mimar tarafından 1929 yılında yapılan Türkiye İş Bankası’nın üçüncü Genel Müdürlük binasına çevirdim. Artık banka olarak kullanılmayan bu binada, 2019 yılında İktisadi Bağımsızlık Müzesi açılmıştı.

Milli egemenlik için askeri mücadelenin ardından (Kurtuluş Savaşı), iktisadi bağımsızlığın sağlanabilmesi için, Tarım sektörü modernleştirilerek ve tarımsal üretim artırılırak, buradan sağlanan sermaye ile Sanayileşmenin önü açılmıştır. Bu uygulanan politikada görev alacak kurumlardan biri de Türkiye İş Bankası’dır. T.C. Ziraat Bankası tarımı finanse ederken, Türkiye İş Bankası da sanayi sektörünü finanse edecekti.

Türkiye İş Bankası binası ikiz kenar üçgen plan üzerine oturtulmuş. Hakimiyet-i Milliye (Ulus) meydanına bakan tarafında bulunan ana giriş kapısının sağına ve soluna, Roma döneminden kalan iki mermer sütun yerleştirilmiş. Beş katlı binanın giriş (zemin) ve birinci katları müze olarak düzenlenmiş.

Girişteki hol, T. İş Bankasının merkez müdürlüğü idi. Buradaki ahşap bankolar aynen muhafaza edilmiş. Bu salona, T. İş Bankası merkez müdürlüğü döneminde bir çok kez girmiştim. Bankolarda memurlar, arka taraflarında da yetkililer çalışıyordu. Memurların çalıştığı banko arkalarında düzenlenen vitrinlerde; eski tarihli çek, bono, esham ve tahvilat senetleriyle birlikte muhasebe defterleri sergileniyor. Bunların yanı sıra, yazı makinaları (daktilo), kollu hesap makinaları, damga ve mühür, para kasaları, kartoteks dolapları, yazı takımları, manyetolu ve manyetosuz telefonlar, duvarlarda tasarrufu teşvik amacıyla kumbara kullanımına yönelik İhap Hulusi’nin afişleri ziyaretçilere sunuluyor. Girişin arkasındaki holdeki panolarda, T. İş Bankası’nın verdiği kredilerle ve sermaye iştirakleri ile sanayi sektörüne; şeker, cam, dokuma, kömür, liman gibi konulara verdiği destek anlatılıyor. Böylece, Türkiye’nin de Cumhuriyet dönemindeki sanayileşme hamlesiyle, İktisadi Bağımsızlığa doğru nasıl gidildiği gösteriliyor.

Binanın Bodrum katında da büyük ve ağır bir kasa kapısından girilen Kiralık Kasalar bölümü bulunuyor.

Arka bölümden bir merdivenle (asansör de var) birinci kata çıkılıyor. Birinci kat, Genel Müdür odası ile, İdare Meclisi odası ve diğer toplantı salonlarından oluşuyor. Genel Müdür odası, T. İş Bankası’nın ilk Genel Müdürü Celal Bayar’ın kullandığı masa ve diğer eşyalardan oluşuyor. Kuruluş yıllarında kullanılan İdare Meclisi salonu, mavi salon olarak da adlandırılıyor. Burada koltuk, kanepe ve perdeler mavi renkteler. Özenle seçilmiş avizeler, aplikler ve bir bir komodinin üzerindeki saatle de aksesuarlar tamamlanmış. Salonun ortasında, etrafında 12 sandalye bulunan uzun bir masa var. İdare meclisi toplantı masası. Salonun bir köşesinde, önünde tek ayaklı sehpa bulunan, mavi döşenmiş bir kanepe bulunuyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, binanın açılışından iki ay sonra, 22 Ekim 1929 tarihinde, Banka’yı ziyaret etmiş ve bu kanepede dinlenerek çay içmiş. Halen, İdari Meclisi’nin toplandığı salon da bu katta. Salonun ortasında, etrafında 16 sandalye bulunan toplantı masası yer alıyor. Bu salonun da avize, aplik ve aksesuarları özenle seçilmiş ve yerleştirilmiş. Koridor duvarlarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ilk Genel Müdür Celal Bayar’ın, binanın açılışı ile ilgili fotoğrafları bulunuyor. Ayrıca, bugüne kadar Genel Müdürlük yapmış olanların fotoğrafları da unutulmamış.

İkinci kat, sergi salonları olarak düzenlenmiş. Bu katta, Milli Eğitim (Maarif) Bakanı Hasan Ali Yücel döneminde çevirisi yapılan Dünya Klasiklerinin (yazın) T. İş Bankası Kültür Yayınları olarak basımının yanı sıra kültür, sanat, tarih ve ekonomi alanında yayımladığı 5000 civarında eser sergileniyor. Vitrinlerde kumbaralar, ajanda, kalem ve anahtarlıklar, duvarlarda reklam afişleri yer alıyor. Bir vitrinde de Cem Yılmaz’ın T. İş Bankası kısa metrajlı reklam filmlerinde kullandığı aksesuarlar bulunuyor.

Üçüncü kat, sanat galerisi. Gezdiğim dönemde, Prof. Soner Genç’in eski paralara ait ”Zamanın Hazinesi” adlı seramik sergisi vardı. Sergiyle ilgili yazı ve fotoğraflarıma https://danyalasik.wordpress.com/2022/01/17/zamanin-hazinesi-para-sergisi/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Dördüncü kat, süreli sergiler ve Beşinci kat da etkinlikler için ayrılmış. Bu katlarda sergi ve etkinlik olmadığı için kapalıydı ve giremedim.

T. İş Bankası İktisadi Bağımsızlık müzesi, Türkiye’nin sanayileşme tarihini yansıtmasının yanında, Başkent Ankara’nın kültür ve sanat hayatına da önemli katkı sağlıyor. Bu nedenle de mutlak görülmesi gereken müzelerden birisi.

Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın, dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/DpLXLJPVpf8vECai6

5 comments

  1. Çok çok teşekkürler hocqm.
    Hiçbi yere gitmeden bunca güzel hizmetleri gözümüzün önüne indirmeniz nedeniyle ne kadar teşekkür etsek azdır.
    Bilen bilir elbette.

    Çalışmalarınızın hayırlar getirmesini dilerim…
    Selamlar.

    Liked by 1 kişi

  2. Türkiye İş Bankası ülkemizin kalkınmasında finans kesiminde gereken önemde yer almış ve halen de ülkemizin en güçlü bankalarından biridir. Bir şeye üzüldüm; ülkemizin hem bankacılıkta hem de yatırımların finansmanında çok büyük işler yapmış bir milli bankanın bütün Kamu ve Özel Bankalardan önce Başkenti terkederek Ankara’yı coraklastirna ve onemsizlestirilmesinde Öncülük etmesini kabul edemedim. Tarihine yakışmadı. İstanbul Finans Merkezi isimli Dış destekli projeye ilk katkıyı vermesini hoş görmedim. Payitaht / Başkent Ankara uygulamasının içi boşaltılıp PAYİTAH İstanbul projesinin öncüsü olmasının izahı yoktur. Siyasi bir partinin böyle bir özlemi olduğunu da biliyoruz. Yazık ettiler Başkent Ankara’miza. Arkası geldi zaten, Merkez Bankası da İstanbul yolcusu.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın