A.Ü. MUSTAFA KOÇ DENİZ ARKEOLOJİSİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ANKÜSAM) URLA

Ankara Üniversitesi adına Prof. Dr. Hayat Erkanal’ın 1992 yılında, İzmir Liman Tepe’de yürüttüğü sualtı ve kara arkeolojik kazı çalışmaları, araştırma merkezinin temeli olmuş. Türkiye’nin su altı, arkeolojik zenginliklerinin araştırılması, deniz ve denizcilikle ilgili kültürel bağlantıların incelenmesi, ulusal sualtı kültür envanterinin oluşturulmasına katkıda bulunulması amacıyla, 2006 yılında kurulmuş. Urla Belediyesi, belirtilen amaç için, üniversiteye 10 da. lık bir alan tahsis edilmiş. Vehbi Koç Vakfının desteğiyle yeni yerleşkenin inşaatı tamamlanmış ve Ankara Üniversitesi Mustafa V. Koç Deniz Arkeolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi adı ile hizmete açılmış.

Ben, araştırma merkezinin bir bölümünün de yer aldığı Liman Tepe eteklerindeki antik limanın doğu mendireğinin olduğu bölgeye girdim. Akdeniz’deki en eski liman kalıntılarının açığa çıkarılması amacıyla, 1992 yılında başlatılan Liman Tepe kazılarına, 2000 yılından itibaren Ankara ve Hayfa Üniversitelerinin işbirliği ile devam edilmiş. Limanın batı ve doğu mendirekleri su altında tespit edilmiş. ANKÜSAM, Kanada Mcmaster Üniversitesi ile birlikte bölgenin denizaltı haritasını çıkarma ve denizaltında kalan kültür kalıntılarını tespit etme çalışmalarını sürdürmektedir. ANKÜSEM’in bir diğer çalışması, bugünkü Çeşme limanının hemen bitişiğinde, Bağlararası’nda yer alan dört bin yıllık antik liman kentinin kazı çalışmalarıdır. Bu alanda, çok sayıda pişmiş çanak ve çömlek çıkarılmış ve bu limanla Doğu Ege’deki Kiklad (Cyclades) adaları ve Girit adası arasındaki kültürel ilişkilere ait izler tespit edilmiş. Çeşme-Ildır’da bulunan Erythrai kenti M.Ö. 8. ile 2. yüzyılları arasında İonya’nın sosyo-politik yaşamında önemli rol oynamış. Bu antik liman kentinin bir bölümü denizin altında yatmakta olup, ANKÜSEM tarafından 2005 yılından itibaren dalışlar yapılarak, araştırma, tespit ve belgeleme çalışmaları yapılmaktadır.

LİMAN TEPE VE ANTİK LİMAN MAKETİ

Limantepe, Phokaia (Foça) ya bağlı bir kent. M.Ö. 9. yüzyıla uzanan bir tarihi olan Phokaialılar zeytinyağı, şarap, dokuma, seramik kapların ticareti ve gemi yapımı ile ünlenmişler. Yaptıkları ticaretten de zenginleşmişler. Bu zenginlik Perslerin iştihasını kabartmış. M.Ö. 6. yüzyılda Pers istilasından kaçan Phokaialılar, denize açılarak bir çok yerde koloni kurmuşlar. Bunlardan birisi, Fransa’nın güney sahilindeki Marsalla (Marsilya) kenti, bir diğeri Lampsakos (Lapseki). Ayrıca, Batı Karadeniz, Bulgaristan sahillerindeki Sozopol antik yerleşim yerleriyle ticaret yapmışlar. Sozopol kazılarında, Phokaia’da kullanılan sikkeler bulunmuş.

Antik dönemle ilgili denizcilik tarihini ve tekniklerini anlamak ve ortaya çıkarabilmek için, deneysel arkeoloji kapsamında o dönemin tekneleri, yine o dönemin aletleriyle Liman Tepe eteklerindeki alanda imal ediliyor., Proje kapsamında imal edilmiş ve kullanılmış tekneler, ahşap gemi çapası, palamarlar, dalış konileri, çıkrıklar, aneleler açık alanda sergileniyor. Kapalı, silindirik iki çadır imalat, modelleme çalışmaları ve toplantılar için kullanılıyor.

Deneysel arkeoloji kapsamında, tarihsel veriler kullanılarak 19 m. boyunda, 4.5 m. eninde, tek direkli, toplam 20 kürekli ve 92 m2 yelken alanına sahip antik dönem gemisi 2008 yılında inşa edilmiş. Gemiye Kybele adı verilmiş. Pruvasında bronz kılıflı bir mahmuz bulunuyor. Pruva bölümünde, sağ ve sol yanlara birer göz resmedilmiş. Kürekçiler dahil 25 personel taşıyor. Phokaialılar tarafından koloni olarak kurulan bu günkü Marsilya (Marsalla) limanına geçmişte M.Ö. 600 yıllarında gerçekleştirilen yolculuğa Temmuz 2009 da Liman Tepe’den başlanmış. İzmir, Foça, Yunanistan ve İtalya’nın bazı limanlarında tanıtım programları yapılmış, Phokaialıların diğer kolonileri Velia, Alaia, Nice ve Antibes limanlarına uğranılarak, iki ayda, Marsilya limanına ulaşılmış. Kat edilen toplam yol 1700 deniz milidir. Yolculuk sonrası Kybele adlı bu gemi Liman Tepe eteğindeki alanda sergilenmektedir.

İzmir Karaburun Kömür Burnu’nda Geç Tunç dönemine ait , tahrip edilmiş mezarların tespiti ve belgelenmesi amacıyla, kazı çalışmaları, Çeşme Arkeoloji Müzesi ve ANKÜSEM’in ortaklığı ile 2018 yılında başlatılmış. başlatılmış. 8 adet farklı tipte mezar açılmış. Batı Anadolu’ya özgü, ancak Miken etkili mezarlar (Tholos Tomb) olduğu tespit edilmiş.

Uluburun, Kaş ilçesinin 10 km. doğusunda yer almaktadır. M.Ö. 1400 yıllarında, Geç Tunç Çağı gemi enkazı , Uluburun’dan 50 m. açıkta, deniz tabanında tespit edilmiş. Lübnan sediri ve meşe ağacı kullanılarak imal edilen gemi bakır, altın, gümüş, fayans akik, turkuaz cam külçe, seramik kavanozlar, fildişi vs. gibi yükler taşıyormuş. Geminin gerçek boyutlardaki kopyası sergileniyor. Deneysel arkeolojik kapsamında, Uluburun batığı benzeri bir gemi, ANKÜSEM tarafından Uluburun’da batırılmış. Bu proje kapsamında, zaman içinde gemideki değişimler inceleniyor.

Deneysel arkeoloji kapsamında tamamlanan bir diğer proje de, Kiklad Teknelerini Canlandırma projesidir.

Proje aşamasındaki diğer bir yolculuk; Liman Tepe, Foça, Lapseki (Lampsakos), İstanbul boğazından geçilerek, Eylül-2016 tarihinde ziyaret ettiğim Bulgaristan’ın bir balıkçı kasabası olan Sozopol limanında son bulacak. Bu proje; ANKÜSEM, Ankara Üniversitesi ve Teksas A. M. üniversitelerinin işbirliği ile gerçekleştirilecek.

Bir başka yazıda buluşmak üzere hoşça kalın, dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/TgcXAu8cd5hwpQoo7

6 comments

  1. […] Bütün İon kentleri gibi, Phokaialılarda deniz ticareti ile zenginleşmişler ve M.Ö. 650-546 yıllarında altın çağlarını yaşamışlar. İon kentleri, Doğu Akdeniz ve Mısır’la yaptıkları ticaretle, buradaki kültürü almışlar ve kendi filozoflarının katkılarıyla da inançlardan sıyırarak, daha nesnel, örneğin Astrolojiyi Astronomi bilimi haline getirmişler. Bugünün dünyasına ışık tutmuşlar. M.Ö. 6. yüzyılda Pers istilasından kaçan Phokaialılar, Fenikeliler (Phoenicians) gibi, Urla merkez Limantepe’de, Lapseki’de (Lapsakos), Marsilya’da (Marsalla), Velia (İtalya), Alia (Sicilya), Nice ve Antibes’de koloniler kurmuşlar. Bu kolonilerle birlikte, zeytinyağı, şarap, dokuma ve seramik kapların ticaretini yapmışlar ve gemi yapımı ile de ünlenmişler. Fok resmi basılı sikkeleri, ticaret yaptıkları Bulgaristan’ın Sozopol kentinde bulunmuş. Deniz arkeolojisi kapsamında dönemin malzeme ve tekniği kullanılarak yapılan 20 kürekli Kybele adlı bir tekne ile Phokaia kolonisi Limantepe’den Foça, Velia, Alia, Nice, Antibes kolonilerine uğranılarak Marsilya’da sonlanana 1700 deniz millik bir yolculuk gerçekleştirilmiş. Penteconter denilen, uzun omurga ve mahmuzu olan güvertesiz, tek yelkene sahip bu gemiler hem savaşta, hem de ticarette kullanılmış. Aslı Urla Limantepe’de Deniz Arkeolojisi Merkezi’nde bulunan Kybele gemisi, bir anıt olarak Foça sahilini süslüyor. (https://danyalasik.com/2021/08/28/a-u-mustafa-koc-deniz-arkeolojisi-uygulama-ve-arastirma-merkezi-an&#8230😉 […]

    Beğen

FOÇA YA DA PHOKAİA – AYAK İZLERİM için bir cevap yazın Cevabı iptal et