YANIK ÜLKE BAĞLARI-KATAKEKAUMENE

Manisa ilinin Kula ve Salihli ilçeleri önemli bir jeolojik formasyon içeriyor. Bu formasyon içinde çok sayıda (68 adet olduğu söyleniyor) yanardağ (volkan) var. Kula, Sandal ve Küçük Sandal en büyükleri. Yöre halkınca bunlara Divlit deniliyormuş. İşte, bu bölgeyi yakan, yanık ülke haline getiren bu yanardağlar.

SANDAL DİVLİT YANARDAĞI KONİSİ (SOLDA)

Biraz, hemşehrim Coğrafyacı Strabon’a kulak verelim, Geographika adlı eserinin XIII. 4. 11 bölümünde, bu bölge için ne demiş? ”Bu bölgeden (Philadelphia/Alaşehir) sonra beş yüz stadion uzunluğu ve dört yüz stadion genişliği olan Mysia ve Maionia denen (her iki isim de kullanılmıştır) ve Katakekaumene olarak adlandırılan ülkeye gelinir. Burada hiç ağaç yoktur; sadece, kalite olarak ünlü şarapların hiç birisinden aşağı olmayan Katakekaumene şarabının elde edildiği bağlar vardır.”. İşte, Strabon’un bahsettiği Katakekaumene bölgesi, yukarıda bahsettiğim yanardağların lavları ile kaplı ve lavlar, Gediz ırmağının geçtiği çukura (graben) doğru akmış. Mağmadan gelen mineralce zengin bazalt orijinli lavlar, yörenin toprak yapısını bağcılık için uygun hale getirmiş.

GEDİZ IRMAĞINA DOĞRU AKAN LAVLAR

Bunun örneğini İtalya’nın Sicilya adasında halen aktif olan Etna yanardağı ve çevresinde görüyoruz. Etna yanardağının hemen kuzeyinde ve Etna ile Taormina arasında yer alan Castiglione köyü ve Etna ile Catania arasında yer alan Milo ve Mascali kasabalarının toprakları, Etna’nın püskürttüğü lavlarla zenginleşmiş ve bağcılık için ideal topraklar haline gelmiş. Bu bölgelerde; beyaz Carricante ve kırmızı Nerello Mascalese üzüm çeşitleri yetiştiriliyor. Mascalese üzümüne adını veren de Mascali kasabası. Milo kasabasının içinden ve devamında bağların arasından geçerek, Etna yanardağının güney yamacındaki teleferik istasyonuna ulaşmıştım. Bu pastoral yapı içinde; kasabanın binaları yeniyi, yüz yıldan daha yaşlı bağlar da eskiyi temsil ediyor. Bağlar ve şarap, yüz yıl önceki gelenekle üretiliyor. Etna; hala aktif, ana bacadan kükürtlü gazlar, yan bacalardan su buharı çıkarıyor. Püskürttüğü lav akıntı ve derelerinin izleri, dalgalar halinde görülüyor. Bağlar; her an lavların tehditi altında, bağ kütükleri ve omcalar Etna’nın üflemesi ile yansalar da, Bacchus’ün koruması altında yüz yıldan fazladır, yaşamlarını sürdürüyorlar.

ETNA YANARDAĞI, SİCİLYA
ETNA’NIN BACASINDAN ETEKLERİNE DOĞRU AKAN LAVLAR

Etna ve çevresinin, Divlit ve çevresine olan bu benzerliği, İsmail Akçura’yı (Anemon otelleri) bu bölgede bağ tesis etmeye yönlendirmiş. Ege’den İç Anadolu’ya geçiş koridorunda ve Gediz grabeninde yer alan Kula ilçesi ve Divlit yanardağları bağcılık için uygun bir teruvar (terroir) oluşturuyor. Kula ilçesinin Sandal köyü sınırları içinde, Sandal Divlit yanardağının lavlarının yayıldığı alanda ve Kula-İzmir karayolunun kenarında yer seçen İsmail Akçura, 2.000 da. lık arazinin 800 da. ında bağ tesis etmiş ve şato şarapçılığı yapıyor.

Şato (chateau), Fransa’da şarap malikânesi anlamında kullanılıyor olmakla birlikte, Şato (chateau) şarapçılığı; bağlar ile şarap üretim tesislerinin bir arada olduğunu gösteren bir ifadedir. Bağların ve şarap üretim tesislerinin birbirinden ayrı yerlerde olması ve üzümlerin uzak mesafelere taşınması üzümü hırpalar, şaraba tad veren buke maddelerin kaybolmasına neden olur. İyi bir şarap üretimi için, üzüm toplandıktan sonra hemen şaraphaneye alınmalı ve işleme başlanmalıdır. Yanık Ülke bağlarında tam olarak bu yapılıyor. Şaraphane İzmir karayolunun kuzey yamacında ve bağın ortasında bulunuyor.

Sicilya’da Etna çevresi de dikkate alınarak, toprak yapısına ve iklim şartlarına uygun çeşitler dikilmiş. İtalyan ve Fransız çeşitlerden, monosepaj ve kupaj olarak, 21 çeşit beyaz ve kırmızı şarap üretiliyor. İtalyan Cataratto, Carricante ve Fransız Chardonnay, Muscat (bizde Misket adıyla bilinir), Viognier, Alman Gewürztraminer çeşitlerinden monosepaj ve Chardonnay ve Muscat’ın karışımlarından (kupaj) Premium Beyaz ve Strabon Beyaz adıyla beyaz şaraplar üretilmektedir. Bunlardan Viognier ve Gewürztraminer’i tattım. Viognier; içimin ilk yudumlarında, meyvemsi tatların yanı sıra çiçek kokularını da anımsatıyor. Damak alıştıktan sonra, sonuna doğru volkanik toprağın kokusu alınabiliyor. Etna ve Catania arasındaki Mascali kasabasından adını alan Nerello Mascalese’nin yanı sıra, Fransız Cabarnet Sauvignon, Merlot, Cabarnet Franc, Pinot Noir. Shiraz, Petit Verdot ve bizim yerli Öküzgözü çeşitlerinden kırmızı sepaj şaraplar üretilmektedir. Bir iki çeşidin karışımı kupaj ürünler de yapılıyor. Cabarnet Sauvignon, Merlot ve Shiraz (Syrah) çeşitleri, Manisa’nın Gürle köyündeki bağlarında bulunuyormuş.

Villa Estet, Yanık Ülke Bağlarının ortasında ve en yüksek yerinde. Tek kat üzerine 16 odalı bir otel. Grubun, bir de Kula içinde, restorasyon sonrası otel olarak işlettiği 13 odalı bir konağı var. Villa Estet, şaraphanenin hemen üstünde yer alıyor. Estet adı, eski Yunanca’dan (ya da Latince’den) alınmış ”duymak, anlamak” anlamına gelen bir sözcük. Estetik kelimesinin kökü. Her bir odası zevkle döşenmiş. Odalara, Yanık Ülke Bağlarında yetiştirilen üzümlerin adı verilmiş. Nerello Mascalese, Chardonnay, Öküzgözü gibi. Sabah kalktığınızda odadan ya da verandadan gördüğünüz bağlar ve omca sıraları. Villa Estet’de yüzme havuzu ve çocuklar için oyun alanı da unutulmamış. Villa Estet ile Şaraphane arasında şarap satış yeri, restoran ve Yanık Ülke Bağlarını tanıtan ve şarap imalatında kullanılan araçların da sergilendiği bölümler var.

Yanık Ülke Bağlarında, genel olarak, Ağustos’un son haftasında bağ bozumu başlıyor. Kuzey halkası olarak, İzmir’den başlayıp Manisa, Uşak, Kütahya illerini (Gediz vadisi), Güney halkası olarak Denizli ve Aydın illerini (Büyük Menderes vadisi) içine alan ve İzmir’de tamamlanan bir bağ rotası oluşturulmuş (İç Ege Bağ Rotası). Yanık Ülke Bağları da bu rota üzerinde. Şarap meraklıları, bağları gezmek ve tadımda bulunmak için bu rotayı takip ederken, Yanık Ülke Bağlarını da ziyaret ediyorlar ve şaraplarından tatma imkânı buluyorlar.

Tarih boyunca insanla birlikte yaşamını sürdüren asma (üzüm) ve zeytin, Anadolu’nun öz evlatları. Bunlara, sağlığımız ve ekonomimiz açısından yeterince önem ve değer vermek gerekiyor.

Yanık Ülke Bağları ile ilgili fotoğraflarım, aşağıda ”Görseller” bölümünde yer alıyor. Bir başka yazımda buluşmak üzere, esen kalın dostlarım.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/ghEt3GzTSqHuPNzN9

9 comments

  1. Yine harika bilgiler edindik . Etna yakınlarına kadar biz de gittik . THY içinde oturup püskürttüğü tozların 2 saat kadar geçmesini de bekledik . Gediz havzası ve Yanık Ülke Bağlarını ilk kez duydum . Şarap konusundaki bilgilerini de hayranlıkla okudum . Çok büyük bir kav I Moldova’da gezmiştik . Yer altı şehri gibiydi . Caddeler ve sokakları yeraltında otobüsle gezmiştik . Muhteşem binlerce focı ve özel siparişleri görmüştük . Seni kutluyorum . İyi ki varsın. Sevgiler…

    Liked by 1 kişi

Emel Danışoğlu için bir cevap yazın Cevabı iptal et