CARULLAH BİN SÜLEYMAN CAMİİ, KULA

Emre köyü; zamanımızdan 700 yıl kadar önce, Saruhanoğulları Beyliği döneminde, Gediz ırmağı çukurunda (graben) ticaret yolu üzerinde kurulmuş bir Türk köyü. Kula’ya 25 km. uzaklıkta. Ankara-İzmir karayolunda Kula’yı ve Sandal Divlit yanardağını geçtikten sonra sağa (kuzey) dönülüyor, Gökçeören köyünü geçtikten sonra ulaşılıyor.

Türkiye’de Taptuk Emre ve Yunus Emre’nin çok yerde mezarı var. Gönüllere taht kurmuş, Yunus Emre’yi herkes sahiplenmeye çalışıyor. Emre köyünde de Taptuk Emre ve Yunus Emre’nin mezarları var. Bugün 600 nüfuslu Emre, zamanının büyük köylerinden biri. Köyde; medrese (Carullah bin Süleyman camii), iki hamam, çeşme kalıntıları ve konaklar bulunuyor. Taptuk Emre’nin burayı medrese olarak kullandığı, köyde anlatılanların arasında.

İslamda, dini binaların süslemelerinde hat (sülüs, kûfi, celi tarzı yazılar) ve stilize edilmiş çiçekler kullanılmıştır. Gerçekçi resimlere pek yer verilmez. İlk kez, memleketim Merzifon’da Karamustafa Paşa camiinin şadırvan külahının iç kısmında Zileli Emin’in 1875 yılında yaptığı, İstanbul’u anımsatan resimlerle çocukluğumda karşılaşmıştım. 2017 yılında, Makedonya’nın Kalkandelen (Tetova) kentinde, iki kız kardeş tarafından yaptırılan Alaca camiindeki süslemeleri görünce de, ”işte, kadın eli değdiği belli” demiştim. https://danyalasik.wordpress.com/2018/07/01/kalkandelen-tetova-alaca-camii/. Harput’ta Ali Miralaygil, Havuzbaşı köşkünün yan duvarına Harput’u resmetmiş. Şimdi anlıyorum ki, kadın elinin değmesi değil, sanatçının cesareti, özgürlüğü ve özgünlüğü. Bu sanatın bilinen en eski öncüsü, Emre köyündeki Carullah bin Süleyman camisindeki süslemeleri 1821-1822 yıllarında yapan, Şeyhzade Abdurrahman Efendi.

Bu görselin boş bir alt özelliği var; dosya ismi: ACtC-3dvLwkqycgrYRz5zVbX3XEVtKEE4ToYSM2duyRr-8C2qv0GjmLOV0isNqJa-0O0T6BF4wFPlV0_hlMuIF20ldwdv8bTD0EwVl6wDKtWgGXYt4X28dmRqjZW2zAu0ytCYBBQTUkjJD1E8OfojC8poKy_rA=w938-h625-no
Merzifon Karamustafa Paşa Camii Şadırvanı Külahının İçi
Makedonya Kalkandelen (Tetova) Alaca Camii

Carullah bin Süleyman camiinin imamı Fatih Bey, genç ve araştırmaya meraklı bir kişi. Cami hakkında epey bilgi verdi ve yorumlarda bulundu. Carullah bin Süleyman, Arap kökenli ve Şam bölgesinden Emre köye gelmiş. 1547-1548 yıllarında buradaki külliyenin bir parçası olan medrese binasına kubbe ilave ettirerek, bugünkü camiyi yaptırmış. Bu durum, cami dışında açık bir şekilde görülüyor. Kare kesitli caminin dört tarafını çevreleyen taş duvarın üzerine yerleşik kubbe bölümünde kullanılan malzeme farkı kendini gösteriyor. Camiyi ilginç kılan, kalem işi süslemeler.

Şeyhzade Abdurrahman Efendi’nin 1821 tarihinde yaptığı bu süslemelerde 3-6 katlı apartmanlar görülüyor. Sonra, yel değirmenleri var. Selvi ağaçlarının yanı sıra, meyve ağaçları da ihmal edilmemiş. Üzerindeki meyvelerden ağaçların cinslerini tahmin etmeye çalıştım. Elmalar çok belirgin. Nar meyveleri, ayaklı seramik kaplara yerleştirilmiş. Elmaları toplamak için ağaç dallarına sepetler asılmış. Palmiye benzeri ağaçlar var, ancak hurma veya palmiyede olduğu gibi salkım şeklinde (hevenk) meyveleri yok. Vazoların içine karanfil, lâle ve gül gibi çiçekler yerleştirilmiş. Hiç bir vazo ve çiçekler birbirini tekrar etmiyor. Mihrabın sağına ve soluna piyano resmedilmesi de ilginç. Her iki piyanonun üstünde kırmızı ve siyah üzüm salkımı göze çarpıyor. Piyano ayakları, lükens. İki adet cami resmi var. Birincisi mihrabın sol tarafında ve oldukça büyük çizilmiş. Tek kubbeli ve iki minareli. Cami girişi ve minare alemlerinde hilal, çok belirgin görünüyor. Girişin altında yedi kemerli bir kat var. İki kemer hariç, diğer beş kemere avize asılı. Minareler neredeyse kubbe yüksekliğinde. Minare yerine sağlı sollu çan kulesi hayal ettiğimizde, burası bir Türkmen köyü olmasına rağmen, ortodoks kilisesine de benzetilebiliyor (kiliseden camiye çevrilmiş gibi). Diğer cami, köşeye yerleştirilmiş ve daha küçük çizilmiş. Dört minare, ana kubbe ile birlikte beş kubbe, altında beş kemer, onların da altında kapının sağında altı kemer, solunda beş kemer. Simetri bozulmuş. Kemerlerin her birine avizeler asılmış. Cami, su kenarında imiş gibi görünüyor. Tasvirlerde; deniz üzerinde çektiriler, kadırgalar, kalitalar ve saltanat kayığı unutulmamış. Anlatılan bir deniz savaşımı, acaba? Burçlardaki kırmızı bayrak savaş dönemine, yeşil bayrak ise barış dönemine işaret ediyor. Caminin kubbesinde pencere bulunmuyor. Bunun yerine, altı adet yalancı pencere resmedilmiş. Son cemaat mahallinin içerden üç kubbe şeklindeki tavan bölümü de, benzer figürlerle süslenmiş. Cami içindeki hat eserleri, Hattat Banazlı Mustafa Demni’ye aitmiş. Şeyhzade Abdurrahman Efendi, gezdiği yerlerde gördüklerini, kendisine anlatılanları ve hayal ettiklerini harmanlamış. Ben de bazı resimlerle ilgili kendi hayal gücümü kullanarak yorumlamaya çalıştım. Belki sizler de farklı yorumlar getirebilirsiniz.

Cami kapısının kemerindeki kitabede ”Bu şerefli cami ve yüce makamının banisi, güzellikler ve hayırlar sahibi Carullah bin Süleyman’dır. Sene 954 H” yazıyormuş. Herhalde bu kitabe sonradan yerleştirilmiş.

VAZOLARDA ÇİÇEK DÜZENLEMELERİ

Cami avlusunda, iki basamakla inilen, dikdörtgen şeklinde üç lüleli, suyu devamlı akan üstü açık bir çeşme, caminin güneydoğusunda bir hamamın temel kalıntıları, batısında da (yolun karşısında) kare biçiminde, üç yanı açık, kemerli ayaklar üzerinde bir çatısı bulunan bir çeşme bulunuyor.

Caminin gezisini tamamladığımda, avluda eski halı yığınının etrafında toplanmış Emreliler, pazarlıkla halılarını satmaya çalışıyorlardı. Kula halıları ve seccadeleri; atkıları ve çözgüleri yün olan ve Türk düğümü ile dokunan halılardır. Kapadokya’dan esinlenerek Kuladokya adı verilen peri bacalarının bulunduğu bölgeyi gezmek üzere, halılar ilgimi çekse de, hararetli halı pazarlığının içine girmeden, Emre köyünden ayrıldım.

Diğer fotoğraflarıma, aşağıdaki ”Görseller” bölümünden ulaşabilirsiniz.

Bir başka yazıda buluşmak üzere esen kalın, dostlar.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/pJqPfP7k3jvGig9XA

6 comments

  1. Ellerinize sağlık çok güzel fotoğraflar ve yorumlar. Camii de piyano resmi çok önemli. Darısı bizim estetikten yoksun camiilerimize olsun…

    Liked by 1 kişi

  2. Sayın Danyal AşıkAnlatımınızda sanat eserleri gibi nakış nakış işlenmiş büyük bir titizlik ve ince bir araştırma ile hayran olmamak mümkün değil ..🙏🙏🙏🙏🙏👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻⭐⭐⭐⭐⭐

    Beğen

Nurşen Ardanuç için bir cevap yazın Cevabı iptal et