Sabuncuoğlu Şerafeddin 1385-1468 yılları arasında yaşamış, Osmanlı döneminin hekim ve cerrahı. Amasya doğumlu. Dedesi ve babası da hekimbaşılık yapmış. Amasya’daki bimarhane’de Burhaneddin Ahmet’ten eğitim almış ve bu bimarhanede 17 yaşından itibaren 14 yıl süreyle hekim olarak çalışmış. Tıp alanında, biri tercüme olmak üzere, dört eseri var. Cerrahi ile ilgili eserinde, 138 ameliyat çizimi ve bu ameliyatlarda kullanılan 168 aletin çizimleri bulunuyor. Eserleri: Akrabadin Çevirisi (1444), Cerrahatü’l Hâniyye (1465), Mücerreb-Name (1468) ve kendi el yazısıyla yazılmış başkalarına ait iki tıbbi şiir (otograf)

Darüşşifa, şifa evi ve bimarhane de hastane anlamına gelmektedir. Anadolu’da Manisa, Edirne, Bursa, Kayseri, Sivas, İstanbul gibi bir çok ilde darüşşifa (bimarhane) bulunmaktadır. Amasya’daki Sabuncuoğlu Şerafeddin Darüşşifası da bunlardan biridir.

İlhanlı hükümdarı Sultan Olcayto Mehmet Han tarafından, kölesi Anber bin Abdullah ile Anadolu emiri Ahmet Bey’e 1308 yılında inşa ettirdiğini, kapı nişindeki kitabeden öğrenmekteyiz.

Sabuncuoğlu Şerafeddin Darüşşifası, Amasya’da Yeşilırmak  kıyısında yer almaktadır. Dikdörtgen planlı olup, ortasında avlu ve bu avluyu iki uzun kenar tarafından çevreleyen revaklar ve revakların arkasında muayene, tedavi ve eğitim odaları bulunmaktadır. Dar kenarlar eyvan olarak düzenlenmiş. Avluya giriş kapısı (taç kapı) ve tam karşısında ana eyvan. Her iki eyvan da sivri kemerle avluya eklenmiş. Uzun kenarlardaki revaklar tonozla örtülmüş.

Amasya’daki bu darüşşifada, tedavi amacıyla, cerrahi uygulamalar yapılmış. Özellikle, kulak-burun-boğaz ameliyatları ve diş tedavilerinin yanı sıra müzikle tedavi uygulamaları da yapılmış. Ruh ve sinir hastalıklarının tedavisinde müziğin teskin ve tedavi edici etkisi bilindiği için, ten rengine uygun makamlar belirlenerek tedavi uygulanmış. Sabuncuoğlu Şerafeddin şifalı bitkilerden elde ettiği drogları önce hayvanlarda, daha sonra da kendi üzerinde denemiş. Yılan zehirine karşı geliştirdiği antidotu (panzehir), test etmek üzere kendini zehirli bir yılana bile ısırtmış.

Darüşşifa binası, bir müze olarak düzenlenmiş. Ameliyatlarda ve tedavide kullanılan cerrahi aletler, müzikle tedavide kullanılan müzik aletleri, şifalı bitkilerle ilgili bilgi ve reçeteler sergileniyor.

Sabuncuoğlu Şerafeddin Darüşşifası ile ilgili fotoğraflarım, aşağıdaki ”Görseller” de yer almaktadır. Bir sonraki yazımda buluşmak üzere, hoşçakalın.

GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/kASdAd5ZAigQk55J7