BURDUR MÜZESİ

Burdur ili, antik çağda Pisidia denilen bölgede yer almaktadır. Pisidia; Frigya, Likya ve Pamfilya bölgelerinin arasında olup, kuzey-güney ve batı-doğu geçişlerine maruz kalmış.

Burdur’un 24 km. güneybatısında bulunan Hacılar (köyü) höyüğünde yapılan kazılarda üç ana döneme ait 9 yerleşim katı tespit edilmiş. Birinci dönem M.Ö. 7000 yıllarında  Keramiksiz Neolitik devir, ikinci dönem M.Ö. 5600-5400 yıllarında Geç Neolitik devir ve üçüncü dönem M.Ö. 5400-4750 yıllarına tarihlenen Erken Kalkolitik devir.

Sagalassos antik kenti, Burdur-Ağlasun ilçesinin 7 km. kuzeyinde, Batı Toroslarda bir dağ yamacında, 1450 m. ile 1650 m. yüksekliğinde bir alanda bulunmaktadır. Hitit kaynaklarında geçen Salawassa’nın burası olduğu tahmin edilmektedir. Bölgede M.Ö. 8000 li yıllara ait tarımsal yaşamın izlerine rastlanmış. Frigya ve Lidya hakimiyetinde kentleşme başlamış. Büyük İskender M.Ö. 333 yılında, kenti Perslerden almış. Bergama ve Seleukos krallıklarından sonra  M.S. 25 yılında Roma’nın eline geçmiş Geçiş yolları üzerinde bulunan Sagalassos, İon bölgesiyle olan çanak, çömlek ve tarım ürünleri ticaretinin merkezi haline gelmiş. 5. yüzyıl ve 7. yüzyılda depremler geçirmiş. 13.yüzyıldan itibaren bir önemi kalmamış.

Kibyra, Burdur’un Gölhisar ilçesinin yanı başında 1400-1500 m. rakımda bulunan üç tepe üzerinde M.Ö. 300 yıllarında Mylasa’lı göçmenler tarafından, Bergama krallığı topraklarında kurulmuş. Bölgenin yüksek yargısının oturduğu, Roma’ya gladyatör temin ettiği ve at yetiştirme merkezi olarak görev yaptığı bilinmektedir.    https://danyalasik.wordpress.com/2018/09/13/kibyra-antik-kenti/

Kremna antik kenti, Bucak ilçesi sınırları içinde olup, Roma’nın Pisidia bölgesinde, Aksu vadisine bakan yamaçta kurulmuş. Burada yapılan kazılarda; Nemesis (Öç tanrısı), Hygeia (Sağlık tanrıçası), Asklepios (Sağlık tanrısı) Apollon (Işık, Bilicilik, Müzik, Şiir ve Sağlık tanrısı), Herakles (Herkül) heykelleri çıkarılmıştır.

Yukarıda sayılan üç kazı alanından çıkarılan buluntular, Burdur Müzesinde sergilenmektedir.

1957-1960 yılları arasında Hacılar höyüğü kazısında bulunan eserlerin sergilenmesi çabası, 1963 yılında Burdur Müzesinin kurulmasını sağlamış. Şeyh Mustafa Ağa Medresesi, kütüphane bölümüyle birlikte Burdur Müzesi olarak düzenlenmiş. 1992 de yanındaki arsa kamulaştırılarak müze alanına dahil edilmiş. 2001 yılında başlatılan genişletilme çalışmaları 2006 yılında tamamlanmış. Bütün bu çalışmalara rağmen, bugün müze, yukarıda belirtilen ören yerlerindeki kazılardan çıkarılan eserleri sergilemede yetersiz kalmaktadır.

Müzede eserler, bahçede ve sergi salonlarında sergileniyorlar. Müzenin bahçesi; Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait frizler, kabartmalar, lahitler, lahit kapakları, mezar taşları (stel), heykel ve büstlerle ziyaretçiyi karşılayan ilk bölüm.

Müze binası iki katlı. Giriş katında sol ve arka bölümde Sagalassos, sağ bölümde Kremna ve Kibyra antik kentlerinden getirilen eserler ve üst katta da, Hacılar höyüğü buluntuları sergileniyor.

Müze binasının girişinde karşılaşılan ilk eser, Sagalassos antik kentinden gelen ”Dans Eden Kızlar” frizi. Müze girişine göre, sol bölüme Sagalassos’dan getirilen eserler yerleştirilmiş. Bunların arasında ilk göze çarpanlar, İmparatorlardan Hadrianus ve Marcus Aerilius’un heykellerinin  baş ve ayak bölümleri. Bunlar heykellerin büyüklüğü hakkında bir fikir veriyor. Oturan tanrı Apollon, Afrodit ve Herkül’ün heykelleri. Antonineler döneminde yapılan çeşmenin cephesini süsleyen Dionysos, Nemesis ve Asklepios heykelleri. Salonun devamında  aristokrat bir kadın heykeliyle Zafer tanrıçası Nike’nin heykelleri. Hemen yandaki 3 no.lu salonda; Sagalassos kültürüne ait ostothekler (kül kapları), Zeus büstleri, cam objeler ve Efes’le ticarete konu olan seramik ürünler (çanak,çömlek) sergileniyor.

 

Müze binasının sağ bölümüne; Kremna’dan getirilen Athena, Apollon, Asklepios, Hygieia, Nemesis, Dionysos ve Herakles heykelleri yerleştirilmiş. Yine bu bölümde; Kibyra’dan getirilen gladyatör döğüşlerini ve av sahnelerini gösteren frizler, çeşitli heykeller yer alıyor.

  

 

Üst katta prehistorik döneme ait, Hacılar höyüğünden çıkarılan günlük yaşamda kullanılan terrakota kaplar, kirman gibi iplik eğirme, dokuma, balta toprak işleme takı ve süs araç ve gereçleri sergileniyor.

Sergilenen eserlerin fotoğrafları, açıklamalarıyla birlikte aşağıda ”GÖRSELLER” bölümünde verilmektedir.

Sergilenemeyen, çok sayıda eser de bulunmaktadır. Müze binası, bugünkü haliyle yeterli değil. Bu bakımdan, daha büyük bir alanda hizmet verebilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalı.

Anlatılanları keyifle okuduğunuzu umuyorum. Esen kalın.

GÖRSELLER:https://photos.google.com/share/AF1QipNT5aMsLK_RBk_sgXb_gnUhLflxzdR2kwh3lJqOlf_0aeei7DEppKXDjLSZXqxzLQ?key=NVBtNEVseU1JT0MxSGh0MkhLOVlidGZocEY3ZzdB

 

4 comments

    • Burdur müzesi yazılarımın arasında var. Kibyra’ya gittiğim için Sagalassos’a zamanım yetmedi. İleride sadece Sagalassos gezisi yapacağım.

      Beğen

  1. Bazı seyahat acentaları bir tur kapsamında ikisini birden gezdiriyor diye biliyorum. Ama ben turla değil de kendim gezmek istiyorum diyorsanız o sizin kararınız.

    Liked by 2 people

Taner Meral için bir cevap yazın Cevabı iptal et