
Bilebildiğimiz kadarıyla, ”Batıl İnanç” ilk çağlardan beri var. İnsanların; inandıkları doğaüstü olaylar nedeniyle oluşan korkuları karşısındaki çaresizlikleri için, umudu da içeren bir çözüm olarak, geliştirdikleri ve gelenek haline getirdikleri davranışlar olarak tanımlanabilir. Bir mantıksal temele dayanmayan davranışlardır. Bunların çok sayıda örnekleri var. Bazıları uluslararası düzeyde yaygınlaşmış. Aynanın kırılmasının, kara kedinin önümüzden geçmesinin uğursuzluk getirmesi ya da kötü bir şey olmaması için tahtaya vurulması gibi. Yerel olanlar da var. Yolcunun arkasından su dökülmesi, mavi nazar boncuğunun takılması, evin bir köşesine üzerlik otu asılması, yola çıkışa sağ ayakla başlanması gibi.
Burada anlatmaya çalışacağım, batıl inançların, gezilerimde karşılaştığım daha sevimli ve sempatik olanları.
Roma Trevi Aşk Çeşmesi (Fontana di Trevi): Roma’da bulunan bu çeşmenin yapımına 1732 yılında başlanmış. Cephesinde çok sayıda heykel bulunuyor. Ortada Neptün ve sağlı sollu Triton heykelleri var. Bir çok film sahnesinde de yer almış. 1960 yılında çevrilmiş olan Tatlı Hayat (Dolce Vita) filminin bir sahnesinde Anita Ekberg’in çeşmenin havuzuna girişi, en bilinenidir. Yıllar boyu çeşmeyi ziyaret edenler, arkalarını dönüp omuzları üzerinden çeşmeye bozuk (madeni) para atarlar. Bir inanışa göre, Roma’ya tekrar geleceklerdir. Diğer inanışa göre ise, sevgili bulacaklardır. Atılan paralar; her hafta toplanmakta ve Caritas yardım kuruluşu aracılığıyla, yoksullara yiyecek yardımında kullanılmaktadır.

Roma Gerçeğin Ağzı (Bocca della Verita): Yalancı maskı olarak da bilinmektedir. Roma’da Venedik Meydanındaki Vittorio Emmanuel anıtsal binanın arkasında (güney) yer alan Santa Maria in Cosmedin kilisesinin giriş revak bölümünün sol duvarında bulunmaktadır. Romalılar, Tiber ırmağı tanrısı Bocca’nın maskı olduğunu söylemektedirler. Hikayeye göre; kadın kocasını aldatmıştır. Koca durumdan şüphelenmiş ve karısından elini Gerçeğin Ağzı’na sokmasını istemektedir. Bir çeşit yalan dedektörü gibi. Karısı kurnazdır. Sevgilisiyle anlaşır. Sevgili meczup kılığına girer ve kilisenin önünde kadını öper. Kadın elini Gerçeğin Ağzı’na sokar ve beni senden, bir de bu meczuptan başkası öpmedi der ve elini ağızdan bir zarar görmeden geri çeker. İnanış o dur ki, yalan söyleyenin eli ağızdan koparılmış halde çıkar. Audrey Hepburn ve Gregory Peck’in birlikte oynadıkları Roma Tatili filminin bir sahnesi burada geçer. Taşradan, İtalyan bir aile 10 yaşlarındaki oğlu ile birlikte hafta sonu Roma’yı ziyarete gelmişler. Kilisenin önünde karşılaştım onlarla. Anne ve baba ısrar ediyorlardı, oğullarının elini Gerçeğin Ağzına sokması için. Ama, çocuk korkuyordu ve sokmak istemiyordu. İşin ilginci, kendileri de korkuyorlardı. Ben de çocuğu cesaretlendirmek için, bak böyle yapılır diyerek, elimi maskın ağzına soktum. Benden sonra da, cesaretlenen çocuk, elini ”Gerçeğin Ağzına” soktu.

Brüksel İsa Heykeli: Brüksel’de Büyük Meydan’a (Grand Place) açılan Rue Chair et Pain sokağı üzerindeki bir binanın altına yerleştirilmiş, kefeni içinde yerde yatan Hz. İsa heykeli bulunmaktadır. Heykelin hemen yanında duvara yerleştirilmiş bir pano üzerinde, Brüksel belediye başkanlığı yapmış, Kent Plancısı Charles Buls (Karel Buls) hakkında bilgi sunulmaktadır. İnanışa göre; heykeli okşayan Brüksel kentine tekrar gelecektir.

Floransa Domuz Heykeli: Floransa’da Ponte Vecchio (Eski Köprü) dan Floransa Katedrali (Duomo) yönünde sapmadan yürürseniz Yeni Pazar’a (Mercato Nuovo) ulaşırsınız. Bu pazarda oturmuş domuz heykeli bulunur. İnanışa göre; domuzun dişleri arasından bozuk (madeni) parayı gövdesinin içine göndermeniz ve sonrada burnunu okşamanız halinde Floransa’ya tekrar geleceksiniz. Parayı göndermek o kadar kolay değildir. Bu dilek her gün çok sayıda insan tarafından dileniyor ki, domuzun burnu pırıl pırıl. Oksitlenmeye fırsat kalmıyor.

Verona Jülyet Heykeli: Bilindiği gibi, William Shakespeare’ın ünlü oyunu Romeo ve Jülyet trajedisinin geçtiği kenttir, Verona. Verona’da Jülyet’in evinin avlusunda , o meşhur balkonun altında bronzdan yapılmış bir Jülyet heykeli bulunmaktadır. Bu heykelin sağ göğsü dokunulmaktan pırıl pırıl parlamaktadır. Avluya o kadar çok insan girmektedir ki adım atmak imkansız hale gelmektedir. Göğüse dokunmanın; şans getireceğine, kısmetlerin açılacağına ve bir sevgili bulacaklarına inanılmaktadır. Ayrıca, duvarlara asma kilitle birlikte, dilekler yazılmış küçük not kağıtları da asılmaktadır. Asma kilitler, üzerine isimler yazıldıktan sonra asılmakta ve çiftlerin artık birbirinden ayrılmayacağı düşünülmektedir.

![]()
Cordoba Musa Bin Maimonides Heykeli: İspanya’nın Endülüs bölgesinde Cordoba (Kurtuba) kentinde doğmuş, hekim, felsefeci, ilahiyatçı ve hukukçu bilim-felsefe-din yakınlaşmasına yönelik çalışmalar yapan yahudi Moşe Ben Maymon ya da Moses (Musa) Maimonides’in, Cordoba yahudi mahallesindeki heykelinin ayaklarına dokunulduğunda, Cordoba’ya tekrar gelinecektir, inancı da yaygındır ve Cordoba gezisi sırasında çok sayıda turisti, bu dileği dilemek için Cordoba yahudi mahallesine yönlendirmektedir.

Köln Hohenzollern Köprüsü: Köln katedralinin hemen arkasında ve Rhein ırmağının üzerinde bulunmaktadır, Hohenzollern köprüsü (brücke). Demirden yapılmış asma demiryolu köprüsü, aynı zamanda yayaların geçişini de sağlamaktadır. Hohenzollern köprüsünün korkulukları dilek yeridir. Belki de, dünyanın en zengin asma kilit koleksiyonu bu köprünün korkulukları üzerindedir. Verona’da olduğu gibi, burada da sevgililer asma kilitin üzerine isimlerini yazmakta ve bir daha ayrılmayacaklarını dilemektedirler.

Paris Saint Michel Çeşmesi: Saint Michel Çeşmesi; Paris’in 5. Bölgesinde, Saint Michel ve Saint Germain bulvarlarının kesiştiği yere yakın bir yerde, bir apartmanın yan duvarında bulunmaktadır. Apartman yüksekliğinde ve görkemi bir çeşmedir. Sular yukarıdan küçük şelaleler yaparak alttaki havuzda toplanmaktadır. Paris’in ünlü Belediye Başkanı Hausmann döneminde, 1858 yılında yapılmış. Ziyarete gelen turistler çeşmenin havuzuna bozuk (madeni) para atıyorlar. Ama, ne dilek diledikleri konusu belli değil. Muhtemelen, herkes farklı bir dilek diliyordur. Civarda dolaşan işsiz, aylak kişiler havuzdaki paranın sayısının yeterince arttığını düşündüklerinde, ayakkabılarını çıkarıp paçalarını sıvadıktan sonra havuza girip bu paraları toplamaya başlıyorlar.

Paris Pont l’Archeveche Köprüsü: Paris’de Saint Germain bulvarını Notre Dame kilisesinin bulunduğu İle de La Cite adasına bağlayan Pont l’Archeveche köprüsünün korkulukları da Köln Hohenzollern köprüsünde olduğu gibi, asma kilitlere ev sahipliği yapmaktadır. Çiftler, ayrılmama dileğiyle adları yazılı asma kilitleri köprü korkuluklarına asmaktadır.

Ukrayna Aşk Tüneli: Ukrayna Aşk Tüneli Rivne kentine 22 km. uzaklıktaki Klevan köyü yakınlarında bulunmaktadır.Buradaki demiryolu inşaatı sırasında, inşaatta çalışan Polonyalı mühendisle Klevan köyünden bir kız arasında aşk başlar. Ancak, köy halkı bu ilişkiye karşı çıkar. Polonyalı mühendis ülkesine geri döner. Klevanlı kız da bir başkasıyla evlenir. Demiryolunda sefer yapan ve kereste taşıyan tren demiryolu boyunca ağaçları bir tünel haline getirmiş. Bir fotoğrafçının burayı keşfetmesiyle birlikte Klevan köyündeki bu aşk hikayesi de hatırlanmış. Daha sonra da, çiftler bu 4 km.lik demiryolu aşk tünelinde el ele yürüdüklerinde yaşam boyu mutlu olacaklarına inanmaya başlamışlar.
Bu liste uzar, gider. Örneğin, İnsanlar Yaşadıkça filminin son sahnesinde Hawai’den ayrılırken geminin kıç güvertesinden denize çiçek bırakılır. Eğer çiçek Hawai’ye doğru giderse, tekrar Hawai’ye gidileceği söylenir. Bunlar benim gördüklerim ve fotoğraflayabildiklerim. Benzer yerler, Türkiye içinde de var. Örneğin, Şirince’de kilise önündeki küçük havuz, Hacıbektaş’daki deliktaş, suyunun şifalı olduğuna inanılan çeşmeler. Bir gün, Türkiye ilgili topladığım bu bilgileri de bu blog sayfamda paylaşırım. Esen kalın sevgili dostlar.
Keyifle okudum.
Emeğinize sağlık. Teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
Ben teşekkür ederim,Sevgili Mehmet.Ayrıca,yazılarımı çevrenizle paylaşabilirsiniz.Selam ve sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Önce merak,sonra artan bir hayranlık ve ilgi.Kapsanı geniş ve titiz bir çalışma.Danyal sizi bu çalışmanızdan dolayı kutluyorum.
BeğenLiked by 1 kişi
Çoğunu gördüğüm halde, senin ayrıntılı anlatımın sayesinde, bilmediklerimi öğrendim yeniden oralara gitmiş gibi keyif aldım. Danyalcığım emeğine sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Tarık’cığım,teşekkür ederim.Blog sayfamda 60 civarında yazım ve yazıların en altında ”Görseller” bölümünde fotoğraflarım var.Keyifle okumanı diliyorum.Sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Danyal Bey, bu yazınızı da çok beğendim. Hayatta sizi anca sizin durumunuzdaki biri anlıyor. Bu yazınız bana hitap etti…
BeğenLiked by 2 people
Teşekkür ederim,Tahsin Bey..
BeğenLiked by 1 kişi
İlginç ve bilgilendirici bir yazı, teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Rica ederim.Yazmaya ve paylaşmaya devam
BeğenLiked by 1 kişi
Sayın Nihani Baynıdır’ın ikinci yorumu sonradan geldi. Kendisi de çok güzel örnekler vermiş. Tebrik ederim…
BeğenLiked by 2 people
Rica ederim… Hayatta düz düşünmemek gerek. Bu yazı da onu gösteriyor…
BeğenLiked by 2 people
Güzel bir çalışma, emeğinize sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim,Fatma Hanım..
BeğenBeğen