Arnavutluk’un başkenti Tiran’a ilk kez 2015 yılında gitmiştim. İkinci gidişim, Ağustos 2023 tarihinde oldu. İki tarih arasında, Tiran’da yeni ve büyük binalar ve AVM’ler yapılmış. Ama, Tiran’ın merkezinde yer alan, Akıncı Beyi İskender’in at üzerinde bir heykeli de bulunan İskender Bey (Skenderbeg) meydanı aynen muhafaza ediliyor. Osmanlı döneminin bir eseri olan Ethem Bey Camii, İskender Bey meydanının hemen yanı başında bulunuyor.

Haxhi Bej Tirana Etehem adıyla bilinen Hacı Ethem Bey, Arnavutluk önemli divan şairlerindenmiş. Babası Petrelalı Molla Bey. Eserlerini hem Türkçe, hem de Arnavutça yazmış. Türkçe yazılmış dört divanı bulunuyor.

Ethem Bey camii, Hicri 1208, Miladi 1793-1794 yılında Hacı Ethem Bey tarafından yapılmış. Enver Hoca döneminde, 1966 yılında cami ibadete kapatılmış, müzeye dönüştürülmüş. 1990 lü yıllarda Komünist rejimin sona ermesiyle, Ethem Bey camii yeniden ibadete açılmış. 2021 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) ortaklaşa restorasyonu ile bugünkü hale getirilmiş.
Ethem Bey camii, kare planlı ve tek kubbeli bir cami. Girişi ya da son cemaat mahalli revakla çevrilmiş. Sütunlar arası camla kapatılmış. Caminin en önemli özelliği, pencerelerin üstünden başlayıp, kubbenin tepesine kadar devam eden ve her tarafı saran kalem işi süslemelerdir. Çoğunlukla bitkisel figürler. vazo içine yerleştirilmiş stilize çiçekler ve dallar. Kubbeye geçişi sağlayan köşelerin ve yan duvarlardaki kemerlerin içi bahar dallarının iki yanına yapılmış ağaçlar ve çifte minareli cami ve apartman benzeri yapılarla süslenmiş.



Bu tarz süslemeler, Balkan coğrafyasındaki bir çok camide görülmektedir. Bunlardan biri de Kalkandelen’de (Tetova) iki kız kardeş tarafından yaptırılan Alaca camidir. https://danyalasik.wordpress.com/2018/07/01/kalkandelen-tetova-alaca-camii/ Ethem Bey camiinde süslemeler, güney duvarı ile birlikte mihrabın kavsarasını da (mihrabın iç bükey yarım kubbeye benzeyen bölümü) kaplamaktadır.

Kubbe göbeğindeki yazı spiral (salyangoz kabuğu) içine yerleştirilmiş. İkinci halkaya kadar stilize bahar dalları süslemesi devam ediyor. Üçüncü halka içinde, bahar dallarının arasına düzenli sırada konulmuş, nar diye tahmin ettiğim meyveler bulunuyor.


Çok fazla özelliği olmayan, ancak caminin içine yakışan ahşap bir minber, mihrabın hemen sağında yer alıyor.


Giriş kapısının üstünde bulunan balkon şeklindeki kadın mahfelinin ahşaptan yapılmış zemin ve alınlıkları da yine kalem işi kırmızı ve beyaz çiçeklerle bezenmiş.

Son cemaat giriş kapısının üzerindeki yarım daire şeklindeki alana ortada ağaçlardan oluşan bahçenin ortasından geçen bir ırmak ve bu alanın ol tarafında çok katlı binalar, arka planda kubbesiz iki minare ve sağ tarafta yine çok katlı binalar resmedilmiş. Revak bölümünün dış yüzeyinde yine buna benzer resimler var.


Gerek cami içindeki resimlerin ve gerekse revak üzerindeki resimlerin hiç bir yer ile bir benzerliği bulunmamaktadır. Sanatçının hayal gücü ile oluşan resimlerdir. Caminin kuzeybatı köşesinde yivli gövdeli ve tek şerefeli bir minaresi var. II. Dünya savaşında, 1944 yılında, yarısına kadar yıkılmış olan minare tekrar yapılmış.
Balkanlarda süslemeleriyle diğer camilerden farklı bir süslemeye sahip olan Ethem Bey camiini, umarım özellikleri ile birlikte, sizlere iyi bir şekilde anlatabilmişimdir.
Bir başka yazımda buluşmak üzere esen kalın, sevgili dostlar.
GÖRSELLER: https://photos.app.goo.gl/fvs8jKxaNgnzK5Cy6