Moldova’nın başkenti Kişinev’in 40 km. güney batısındaki Hinceşti kasabasında bulunuyor, Manuk Bey Konağı.
Konağın sahibi Manuk Bey, 1769 yılında Rusçuk’ta doğmuş. Ermeni kökenli Osmanlı vatandaşı. Tam adı, Emanuel Marzayan. Buğday ticaretiyle Balkanların en zengini olmuş, bankerlik yapmış. Bir süre Bükreş’te yaşamış. Bu dönemde 1812 yılında, Osmanlılarla Ruslar arasındaki görüşmelerde ara buluculuk yapmış ve Bükreş anlaşması, Manuk Bey’in Bükreş’teki hanında imzalanmış. 1815 yılında ailesiyle birlikte Beserabya bölgesindeki Kişinev’e göç ediyor ve Hinceşti’de daha önce av köşkü olarak yapılmış bina ile arazisini 300.000 altın ley’e satın alıyor. 20 Haziran 1817 yılında ata binerken yaşadığı bir kaza sonucu 48 yaşında ölüyor ve Kişinev’de bulunan bir ermeni kilisesine gömülüyor.
Manuk Bey konağı , ölümünden sonra, oğlu Murat (İvan) tarafından yaptırılmaya başlanıyor. Yeğeni Grigore tarafından tamamlanıyor. Konak; büyük bir bahçenin içinde gözetleme kulesi, kış bahçesi ile birlikte Fransız mimarisinde mimar Alessandro Bernardazzi tarafından 1857-1861 yılları arasında yapılmış ve çok etkileyici. Sovyet dönemine kolej binası olarak kullanılmış. Çevresini kuşatan taş duvar 1950 lerin sonlarına doğru tahrip olmuş. 1980 lerde, konak ve çevresindeki yapılar restore edilmiş. 1986 depreminde yıkılma riski bulunduğundan, okul başka bir yere nakledilmiş. Sonrasında konak hızla tahrip olmaya başlamış. Konak yeniden restore edilerek etnoğrafya müzesi haline getirilmiş. 1993 yılında anıtsal mimari statüsü kazanmış.
Kapalı olduğu için, konağın ve av köşkünün içine giremedim. Kapıdaki yazıdan anlaşıldığına göre, içeride bir sergi vardı. Bahçesi bakımsız, etraftaki malzemelere bakılırsa konakta az da olsa tamirat, küçük restorasyon işleri devam ediyor, Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle. Konağın karşısında bulunan Manuk Bey’in evinin içinden merdivenle bodrum katına indiğimde bir tünelle karşılaştım. Tünel yeni restore edilmiş, giriş yasağına aldırmadan devam ettim ve kendimi konağı bodrum katında buldum. Manuk Bey’in evi ile konak arasındaki 70 m. lik mesafeyi, yerin altındaki tünelden geçmiştim. Konağın bodrum katındaki koridor da, konağı uzunlamasına katediyordu ve sonundaki kapı konağın yan bahçesine açılıyordu.
Sonuçta, biraz da Gagavuz ziyaretinden dolayı geç kaldığım için, müzeyi ve içindekileri göremedim. Manuk Bey konağı ile ilgili fotoğraflarım, aşağıda ”Görseller” bölümünde yer alıyor. Keyifle dostlar…