Spinalonga (Longspine) ya da Uzundiken adası; Girit’in en meşhur adası. Girit’in doğusunda bulunan Lasithi ili sınırları içinde.
Aslında bir yarımada iken, Venedikliler tarafından açılan bir kanalla ada haline getirilmiş. Adada, Elounda körfezini korumak amacıyla, 1579 yılında Venedikliler tarafından eski kalenin üzerine yeni bir kale inşa edilmiş. Spinalonga adası; 1669-1715 yılları arası , tutuklulara ev sahipliği yapmış. Girit’in zaptında, en son ele geçirilen yer Spinalonga adası. Osmanlı’ya kök söktürmüş. Bu tarihten sonra Osmanlı, müslüman aileleri yerleştirmiş, Spinalonga’ya. Çeşitli isyanları takiben, 1898 yılında Girit, bağımsız bir devlet haline geliyor. 1913 yılında da Yunanistan’la birleşiyor.
Spinalonga adasının hüzünlü bir geçmişi var. Ada, 1903 yılında boşaltılmış, aileler adadan ayrılmışlar ve cüzzam (lepra) hastaları için karantina, tecrit ve tedavi yeri haline getirilmiş. !957 yılına kadar, bu amaç için kullanılmış, ada. Ancak, uygulanan tedavi yöntemleri pek başarılı olamamış. Önemli bir kısmı adadan çıkamamışlar. İskelenin sağındaki yüksekçe yerde adanın mezarlığı bulunuyor. Ölen hastalar, bu mezarlığa gömülmüşler. Tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, antibiyotik kullanımının devreye girmesiyle hastalığın kökü kazınmış. Bugün artık turizm amaçlı kullanılıyor, Spinalonga adası.
Agios Nikolaos limanındaki iskeleden bindiğimiz bir motorla Spinalonga adasına ulaştık. Adada, kalenin burçları arasındaki bölümlerde sarnıçlar, dezenfeksiyon binası, kiliseler, hastane binası, cephanelik, Osmanlı dönemine ait evler, cüzzam hastalarına ait yatakhaneler, cami, mezarlık alanları bulunuyor.
Spinalonga adası ile ilgili fotoğraflarım, aşağıda ”Görseller” bölümünde yer almaktadır.