Fatımiler döneminin iki kalesi olan Şevbak (Shewbak) ve Kerak (Karak) kaleleri, Haçlıların döneminde de önemli roller oynamış. Bu kaleler, Petra ile Ölü Deniz (Lut gölü) arasında yer alıyor. Bunlardan Kerak kalesi; Başkent Amman’ın 130 km. güneyinde, Ölü Deniz’in (Lut gölü) 40 km. güneydoğusunda ve 900 m. rakımlı sarp bir tepe üzerinde bulunuyor.
Granit blok taşlar kullanılarak inşa edilen Kerak kalesinde, çok sayıda ve labirent gibi kemer tonozlu tüneller ve geçitler bulunuyor. Dışarıdan bakıldığında heybetli ve etkileyici.
Birinci Haçlı seferinin sonunda, 1099 yılında, Kudüs Haçlılar tarafından ele geçirilmiş ve Kudüs krallığı kurulmuş. Halep Atabeyi Nureddin Zengi’nin 1174 yılında ölümünden sonra, Müslümanlar arasındaki dağınıklıklar başlamış.
1174 yılında, Kudüs’te, 13 yaşında IV. Baoudouin kral olmuş. Ancak, cüzzamlı Kral erişkin oluncaya kadar, Trablusşam kontu Raymond, naipliğini yapmış. Kudüs krallığı içinde birbirlerine rakip iki gruptan, güvercinlerin başında deneyimli ve temkinli Raymond ve şahinlerin başında Antakya prensi Renaud Chatillon. Her ne kadar Hospitaller, kral naibi Raymond’u destekleseler de Tapınakçılar ve sonradan bölgeye gelenler, Renaud Chatillon’un yanında yer almışlar. Amaçları, savaşmak ve yeni topraklar ele geçirmek. Bu bölünmüşlüğü fırsat bilen Selahaddin Eyyubi, önce Gazze’deki Tapınakçıların kalesine saldırır. Tapınakçılar kaleyi savunurken, Selahaddin Eyyubi, Askalan’a (Eşkalon) ve sonrada Kudüs’e yönelir. Artık erişkin olan kral; yönetimi ele almıştır, Selahaddin’in şaşırtma planını anlayarak, Selahaddin’i ve ordusunu hazırlıksız yakalar ve Gazze’deki Tapınakçıların ve Renaud Chatillon’un desteği ile 1177 yılında yener.
Evlilik drahoması yoluyla Renaud Chatillon, Kerak ve Şevbak kalelerinin ve Akabe’ye kadar olan bölgenin sahibi olur. Kontrol etmekte olduğu bölge, Selahaddin’in topraklarını ikiye ayırmaktadır.
1180 yılında, Şam ve Kudüs arasında yapılan anlaşma ile her iki tarafın serbest mal ve insan dolaşımı güvence altına alınmışken, Suriye’den Mekke’ye gitmekte olan kervan Renaud Chatillon’un baskınına uğrar.
Renaud Chatillon’un saldırılarını önlemek için, Kasım 1183 tarihinde Selahaddin Eyyubi, Kerak kalesini kuşatır. Kuşatma sırasında düğün vardır. Gelin, Renaud Chatillon’un üvey kızıdır. Düğün haberini alan Selahaddin, kale içinde düğünün yapıldığı bölümün yerini öğrenerek, mancınıkların buraya gülle atmamaları talimatını verir. Sonuçta, Selahaddin Haçlı ordusunun Kerak’a yardıma gelmesiyle, kuşatmayı kaldırır ve geri çekilir.
1183 yılında, Müslümanlar arasındaki dağınıklığı ortadan kaldırır, Selahaddin Eyyubi. Halep’e girer ve artık, Mısır ve Suriye Selahaddin Eyyubi’nin otoritesi altındadır. Arada da Kudüs krallığı vardır.
1185 yılında cüzzamlı kral ölür, yerine çocuk yaşta olan yeğeni V. Baoudouin adıyla tahta çıkar. Yine, naip Raymond’dur. Bu dönemde, Kudüs krallığı ile Selahaddin arasında dört yıllık bir barış antlaşması imzalanır. Bir yıl sonra 1186 yılında, çocuk kral da ölür. Kralın annesi Prenses Sybilla, Patrik Herakleios tarafından kraliçe ilan edilir. Kraliçe Sybilla, ikinci bir tacı, eşi Lusignanlı Guy’ün başına koyarak kocasını kral ilan eder. Naip Raymond, bu duruma itiraz etse de, artık şahinler iktidardadır
Mısır’dan Suriye’ye gitmekte olan kervanı basar, Renaud Chatillon. Bu kervanda, Selahaddin Eyyubi’nin kız kardeşi de vardır. Muhafızlar öldürülür. Esirler Kerak kalesine götürülür. Selahaddin, esirlerin ve kız kardeşinin serbest bırakılmasını ister, ama bırakılmazlar. Barışın olduğu bir dönemde, bu haydutluğu Renaud Chatillon’un yandaşları bile savunamaz.
Bu olay, son damladır. Selahaddin, seferberlik ilan eder ve Mısırdan ve Suriye’den 30.000 asker ve 12.000 süvari toplar. Şahinler ve güvercinler tartışmasında, konsey şahinlerin yanında yer alır ve savaş kararı verir. Kral, Lusignanlı Guy da 12.000 i süvari olmak üzere 20.000 asker toplar. Ancak, Kudüs krallığında bulunan kentlerin garnizonları boşalmış ve savunmasız kalmışlardır. Selahaddin, Taberiye (Tiberias, Celile denizi) gölünün güneybatısında Şeria ırmağını geçer. Arkası Taberiye gölü, yönü batı olacak şekilde, düzlükte vaziyet alır. Taberiye gölünden sonra doğuya doğru Golan tepeleri yükselmektedir. Batıda, Safuriye köyünde toplanan Haçlı ordusu, kurak (yaz dönemi) mevsimde ve suyun olmadığı bir araziyi geçip Hattin (Hittin) tepelerine geldiklerinde, neredeyse susuzluktan perişan durumdadır. Sabah savaş başlar. Haçlı piyadeleri Taberiye gölüne, suya kavuşmak amacıyla cepheyi yarmaya çalışırlar. Selahaddin’in süvarileri cephe arkasına geçerek piyadeleri sarar. Haçlı şövalyeleri direnseler de susuzluk etkisini gösterir. Kral Guy ve Renaud Chatillon, Selahaddin’in huzuruna getirilir. Selahaddin, susamış krala serinletilmiş bir bardak su verir. Kral yarısını içtikten sonra, bardağı Renaud Chatillon’a verir. Renaud, tam içecekken bardak elinden alınır. Geleneğe göre, su vermek hayatı garanti etmek anlamını taşıyor. Yine de hayatının bağışlanması için, islamiyeti kabul etmesi istenir. Renaud Chatillon, karşı teklif olarak, Selahaddin’den ilahi lanetten kurtulması için hristiyan olmayı kabul etmesini ister. Bu, son sözleri olur. Daha önce kız kardeşi nedeniyle, Renaud Chatillon’u bizzat öldürmeye yemin etmiş olan Selahaddin, bir kılıç darbesiyle Renaud Chatillon’u öldürür.
Haçlıların bu dönemi; İbelinli Balian merkezli bir senaryo çerçevesinde, yönetmen Ridley Scott tarafından, 2005 yılında ”CENNETİN KRALLIĞI-KİNGDOM OF HEAVEN” adı ile filmin fragmanı https://youtu.be/9jvPFuOCZQc