ANTİK JERASH KENTİ,ÜRDÜN

Antik Jerash kenti; Ürdün’ün en fazla turist çeken yerlerden biri. Başkent Amman’ın 52 km. kuzeyinde. Roma döneminde, Gerasa diye biliniyor.

Jerash’ın tarihi eskilere dayanıyor. Kazılarda M.Ö. 6500 lere tarihlenen insan kemikleri bulunmuş. Jerash kentini, M.Ö.  83 yılında, Judea kralı Alexander Jannaeus ele geçirmiş. Daha sonra Pompei tarafından; M.Ö. 63 yılında, Roma imparatorluğunun doğu sınırında, Filistin’in kuzeydoğusu olan Ürdün’ün bu bölgesinde, antik Jerash’ın da dahil olduğu on kentten oluşan kültürel ve ekonomik bir federasyonu, Decapolis adıyla oluşturmuş. Decapolis’in bir parçası olan Jerash kenti, M.Ö. 65 yılında Romalılar tarafından, yeniden inşa edilmiş. Vespasian döneminde, birlikten ayrılmak istemesi nedeniyle, Lucius Annius  tarafından yakılmış. Doğu Roma’dan (Bizans) sonra, Pers ve Emevilerin egemenliği altına girmiş.

Yeni Ahit’e (New Testament) göre; Hz. İsa, Taberiye gölünün (Galile ya da Celile denizi) doğusuna, Jerash kentinin bulunduğu bu bölgeye gelmiş. Bu nedenle, bir piskoposluk merkezi, yani fetva yetkisine sahip yerlerden biri. Bu nedenle, zamanın piskoposu da İznik Konsülüne katılmış.

Antik Jerash, vadinin ortasında uzanmakta ve her iki yamaçta, Ürdün’ün bugün ki Jerash kenti yer almakta. Giriş ücreti 20 Dinar (JD). Bileti atmayın. İlerde, güney kapısında bilet kontrolu yapılıyor. Antik kente girişte, İmparator Hadrianus’un ziyareti anısına M.S. 129 yılında yapılan, Zafer kemeri olarak da adlandırılan Hadrian kapısı karşılıyor. Bir çok yere Hadrian adına anıtlar dikilmiş. Bilindiği gibi, Antalya kent içinde de bir Hadrian kapısı bulunuyor. Jerash’daki Hadrian kapısının üç adet kemerli geçişi var. Geçişlerin sağında ve solunda 13 m. lik dört sütun, acanthus (devedikeni) yapraklarıyla süslü Korinth başlıklar taşıyor. Orta geçişin üstünde de bir alınlık bulunuyor.

Kemeri geçtikten sonra sol tarafta, 500  seyirci kapasiteli Hipodrom yer alıyor. Hipodromun boyu 245 m., eni 52 m. M.S. 1 ve 3. yüzyıllar arasında inşa edilmiş.. Spor oyunları ve araba yarışları düzenlenmiş, bu alanda. Persler döneminde polo oynanmış. Bazı oyunlarda, kapasitesinin üstünde 15.000 e kadar seyirci çekmiş. Kazıların devamında, ahırların yanı sıra seramik atölyeleri de ortaya çıkarılmış. William Wyler’ın yönettiği ve baş rolünü Charlton Heston’ın oynadığı, 1959 yapımı Ben Hur filminin araba yarış sahnesi burada çekilmiş. https://youtu.be/frE9rXnaHpE .

Hipodrom sonrasında, kenti çevreleyen surlar üzerinde bulunan Güney kapısına ulaşılıyor. Burası, M.Ö. 130 yılında yapılmış anıtsal özellikli, üç kemerli bir kapı. Kapı geçildikten ve kente girildikten sonra yağ değirmeni ve sağlı sollu atölyelerin arasından devam edildiğinde, olağan üstü bir meydanla karşılaşılıyor, Forum alanı. 90X80 m. ölçüsünde, hafif oval ve kireç taşı döşeli zemin 56 adet İon başlıklı sütunla çevrili. Orijinal halinde 160 sütun varmış. Forum alanına giriş yönüne göre, sol tarafta tepe üzerinde Zeus tapınağı sütunlarla çevrili bir alanda yer alıyor. Ön tarafındaki sekiz adet sütun Korinth başlıklı. Dış cephesinde nişler var. Kült heykelin bulunduğu Cella’sı arka duvara daha yakın.

Zeus tapınağının hemen yanı başında bulunan Güney tiyatrosu, M.S. 90 yılında yapılmış. 5000 oturma kapasiteli. Ürdünlü, ulusal kıyafetleriyle bir gaydacı ve bir davulcu, sahnede, gelen ziyaretçileri de yanlarına alarak ve o ülkenin müziklerini çalarak para kazanmaya çalışıyorlar.

Ana cadde Cardo Maximus, Forum meydanından kuzey kapısına kadar uzanıyor. Kuzey kapısına kadar uzanan bu cadde 800 m.. Cardo Maximus’u, Decumanus caddesi ortalarda bir yerde, enine kesiyor. Kesişme noktasında (kavşak) Tetrapylon bulunuyor. Antik Jerash, bu iki caddenin çevresine yayılmış.

Tetrapylon’u geçtikten sonra Cardo Maximus üzerinde solda tarafta, çeşme (Nymphaeum) ve devamında Kuzey Tiyatro‘ya ulaşılıyor. Büyüyen ve gelişen kentin su ihtiyacını karşılamak üzere, çok sayıda çeşme yapılmış, ama M.S. 190 yılında yapılan bu çeşme, en görkemlisi. Yarım daire şeklinde ve iki katlı olarak tasarlanmış. Cephesindeki yedi aslan başının ağzından öndeki havuza sular dökülüyor.

Nymphaeum’dan sonra Katedral geliyor. Bizans’ın eski kiliselerinden. M.S. 450 yılında Jerash piskoposluğu tarafından, Zeus tapınağının taşları kullanılarak yaptırılmış. 8 farklı girişi var. Jerash kentinde, küçüklü büyüklü  çok sayıda kilise var ama, burası bir piskoposluk merkezi.

Artemis tapınağı’nın inşaatına M.S. 2. yüzyılda başlanmış, ama bitirilememiş. Planlanan 32 sütundan, ancak 12 tanesi dikilebilmiş. Tamamlanamamış olmasına rağmen, Cardo Maximus’tan merdivenlerle iki kademede çıkılan tapınak, bu günkü haliyle bile ihtişamlı görünüyor.

1920 yılında kazılara başlanan antik Jerash kentinde, kazılara devam ediliyor. Uzun yıllar kumlar altında kent bozulmadan kalmış. Bu nedenle, açığa çıkarılan eserler ve kent çok etkileyici.

GÖRSELLER:https://photos.google.com/share/AF1QipPRtOgOOqSJGKk7eXDml1-DdKhq17BeuEn6U77-RK7Fq5464ReOj-p7JfhqxDwuUA?key=YVVKcW9HOG1Nb2NoUkctc1BKRzVqdFlZeXE1bVdR

One comment

Yorum bırakın